Sevmek ve sevilmek ne güzel şey

Kırk yaşlarında uzun boylu, yakışıklı güler yüzlü bir beyefendi olan Doktor, Zehra Ablanın ağlaması geçip iyice sakinleştikten sonra onun hayat hikâyesini dinliyor. Zehra'nın yaşadıklarından çok eşine ve çocuklarına olan bağlılığı ilgisini çekiyor. Hanımefendiliği ve güzelliği tartışılmaz olan bu hastasına gerçekten faydalı olabilmek için onun hastaneye yatmasını öneriyor. Böylece onunla hem her gün görüşmek hem her gün konuşmak imkânını buluyor. Aslında ilk görüşte kalbine düşen bambaşka bir sevgi damlası ona bunu yaptırıyor. Aşkı bilen, aşkı yaşayan bir güzel... Sevmesini bilmek ne güzel Allahım, diyor... Bu gözle bir de kendi evliliğine bakıyor doktor... On yıllık evli, mesleğinde başarılı saygın bir insan... Bir psikolog... İnsanların derdini dinler, onların acılarına ortak olur onları rahatlatır... Ama ya kendi hayatı? Onun da mutlu olmaya, olamasa bile dertleşmek istediği bir dosta ihtiyacı yok mudur? İşte Zehra Abla ile aralarında bu anlamda bir yakınlık oluşuyor. Doktor da olsa sonuçta o da insan. Onun da ıstırapları var. Üstelik kendi eşi çok agresif bir kişiliğe sahip. Kendisi çocukları çok seviyor. Hiç olmazsa bir çocuğu olmasını istiyor. Ama eşi asla kabul etmiyor. Çünkü o da doktor ve tek aşkı mesleğidir. Sorulduğunda ise neden evlendiğini kendisi de bilmemektedir. Yanlış karar olduğunu kabul ettiği evliliğini muhtemelen bir gençlik hatasıdır, diye yorumluyor. Bu duygular içindeki Doktor, Zehra Ablayla sohbet etmek ona yakın olmaktan mutlu oluyor. Ve çok geçmeden hayatının en önemli kararını veriyor. Çocuk istemeyen, evliliğini bir gençlik hatası gibi gören eşinden ayrılıp eğer kendini bu haliyle kabul ederse bu iki çocuklu köy kızıyla evlenmek istiyor. Onu evinin hanımı yapmaya karar veriyor. Eşinden ayrılmak çok kolay olmuyor. Ama onun bütün isteklerine "peki" diyor ve tabir yerinde ise sadece ceketini alarak dairesini terk ediyor. Zehra abla ise bu evliliği kabul etmekten başka çare bulamamıştır. Serhat'tan sonra bir başkasıyla evlenmek ona önceleri zulüm gibi görünse de çocuklarının selameti için başka da çaresi yoktur. Hem o çocuklar Serhat'ının kendisine emanetleridir. Niyet hayır akıbet hayır derler. Doktor gerçekten de göründüğü gibi son derece dürüst sevgi dolu bir insan çıkıyor. Zehra Abla'dan 15 yaş büyük olan bu adam gerçekten ona iyi bir eş, çocuklarına iyi bir baba olmuştur. Kendi öz çocuğuymuş gibi bağrına basmış onların geleceğini en iyi şekilde hazırlamıştır. Bu evliliklerinden kendilerinin de iki oğulları oldu. İkinci evliliğiyle, hayatın sorun değil mutluluk yumağı olduğunu tattıran şimdiki eşine nasıl bağlı anlatılamaz. Zehra Abla geçende annem felç geçirdiğinde, ikinci kocası psikolog doktor beyefendiyi ile bizi ziyarete gelmişti. Aradan onca yıl geçmişti ama Zehra Abla benim çocukluğumda hayran olduğum güzelliğinden hiçbir şey kaybetmemişti. O sımsıcak bakan yeşil gözleri çok şükür yine ağlamıyor, gülüyordu. Serhat'ının hatırasını unutmamıştı. Onun acısını sevdasını hep yüreğinde yaşamıştı. Ama bu koca şehirde kendisine hem baba hem eş olan doktor kocasına da büyük bir saygıyla bağlanmıştı. Onunla da mutluydu. Üç oğlu bir kızını en iyi şekilde hayata hazırladılar. Dünyalık sorunları da kalmadı zaten. Zehra Abla bu yazdıklarımı duysa acaba ne der bana? Ama canım ablam gerçekten çok yardım sever çok hanımefendi bir insandır. Dilerim dünyada yeniden huzur ve mutluluğa kavuştuğu gibi ahirette de saadetine erişir. > Rumuz: "masal gibi" - Ankara Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00