Şirketten bir modelistle evlendim

A -
A +

Muğlalı tekstilci hayatını anlatmaya devam ediyordu: "Bu kez ortağım müsrif çıktı. Altı ay içinde yine battık. Bir başka firmada yöneticiliğe başladım. O da batınca işsiz kaldım. İstanbul'daki tüm bağlarımı kopardım. Elimde kalan son paramı hanıma verip onu İzmir'de önceden aldığım eve gönderdim. Hippi gibi olmuştum. Bir ceketle 85 Ağustos'unda Aliağa Bergama arasında Şakran beldesinde çadır kurdum. Onun bunun verdikleriyle tam 3 ay sefillik içinde yaşadım. Olmuyordu. İzmir'e dönmeliydim. Ama para yok. Traktör kamyonet ne denk gelirse oto stop yaparak İzmir'e geldim. Bu arada hanım yana yakıla beni arıyor. Nerede ne yaptığımı bilen yok... Tekstilden başka mesleğim yok. Onu da yapmak istemiyorum. Üç beş tanıdık var, onlardan borç alıp bir kahvehane işletmeyi düşünüyorum. Bir gün kahvenin birinde otururken, hanımın teyzesinin kocası beni gördü: -Nerdesin sen, dedi. Bir aydır hanımın yana yakıla seni arıyor. Biraz halleştik. Dedi ki: -Sen sanatkârsın. Olan olmuş mücadeleni bırakma. Benim bir hemşerim var, konuşalım sen oraya gir... Almanların şirketiyle çalışan bir şirketti. Sekiz senede öğrendiğim Almanca beni yönetici seviyesine çıkarttı. Ama yönettiğim o şirket de battı. 1986'da 5 ortak bir şirket kurduk. Üçümüz Almanlarla çalışan bir firmada yöneticilik yapıyorduk. Diğer şirketten de kâr bekliyorduk. Derken üstüne vergi parası istenmesin mi? "Bu kadar yeter" dedik. Diğer iki ortağa haklarımızı satıp ayrıldık. 1987'de yine başka firmada yöneticiyim. Aynı zamanda bir arkadaşımla kumaş alım satımı üzerine firma açtım. Beşinci denemem. Bir sene sonra battık. Yöneticiliğe ise devam ediyorum. 1988'de Almancamı, ihracatı iyi yapacak duruma getirdim. Bir Alman firmasında çalışmaya başladım. Yine kendime ayrıca firma kurdum. Hanım buraya kadar bana sabretti. Ama onu ben terk ettim. Başıma gelecekleri bekliyordum. Ayrıldık. Daha sonraki evliliğimde ise hanımım beni terk edecekti. Yaptığımın karşılığını görmüş olacaktım. Türkiye Gazetesini bir kez bile okumamıştım. Yine kanatlanmıştım. Para kazanıyordum. Altıncı şirket konfeksiyonla ilgiliydi. Her şeyi üretiyorum. Hanımdan ayrılırken 10 yaşında oğlan 6 yaşında kızım vardı geride. Ama kalbim taşlaşmış. Cız bile etmiyordu. Arayış içindeyim. Çalıştıkça hırs kaplıyor bedenimi. Evlilik düşüncem yok. Her şey benim için çok güzel. Sanki ayak bağlarımdan kurtulmuş gibiyim... 1989'da o firma da battı. Almanlarla çalışan firmaya geri döndüm. 1995'e kadar çalıştım. Firmada tanıştığım bir modelistle evlendim. Devamı yarın Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.