Siz bu çocuğu tanıyor musunuz?

A -
A +

Biz 237 kişilik büyük bir aileyiz. Her sabah tatlı bir telaş yaşarız. Okula gidecek çocuklarımız "grup anaları" nezaretinde hazırlıklarını yapar, kahvaltıdan sonra hemen yurda bitişik okula heyecanla koşarlar. Meslek öğrenecek çalışan çocuklarımız da iş yerlerine giderler. Sabah temizliğinin bittiği bir gündür. Çocukların öğretmenlerinden birisi pür telaş yurda koşar. Müdür babaya şikâyette bulunur. "Müdür baba" çocuklarımızın yurt müdürüne hitap şeklidir. -Müdür Bey, ben bu çocuktan bıktım usandım. Canımdan bezdim. Sınıfta hiç uslu durmuyor. Arkadaşının defterini yırtıyor, diğerinin kalemini kırıyor... Müdür baba öğretmeni sessizce dinler. Kendisine bir çay ikram eder ve sorar: -Öğretmenim, siz şikayetçi olduğunuz K....'yi tanıyor musunuz? O buraya nereden geldi. Aile fertleri şu an nerede? Bu sorular karşısında öğretmen irkilir. Bir yanlışlık yaptığını fark eder. Müdür baba anlatır: -K...'nin babası şofördür, uzak ülkelere gider. 15 günde ayda bir ancak döner. Üç beş gün sonra tekrar yolculuğa çıkar. K...'nin iki kardeşi daha vardır. Güzel mi güzel, şirin mi şirin... Hayat böyle sürüp giderken babaları yurda döndüğü bir gün anneleriyle ilgili bir iftira duyar. Araştırır ve hanımına der ki: -Derhal çocuklarımı bırak, evi terk et! Yoksa mesuliyet benden gider. Acımam! İşi gereği tekrar yurt dışına yük sarar. Bir dahaki dönüşte bakar ki evi bomboştur. Aracını parka çeker. Anadolu'da ailesinin izini sürer. Bir kasabada izlerine rastlar. Evi öğrenir. Evin zilini çaldığında birden hanımıyla karşılaşır. Ne olduysa o anda olur. Bıçakla çocukların gözleri önünde analarını delik deşik eder. Biri üç, biri beş, biri yedi yaşında olan bu çocuklar bu faciayı dehşet içersinde görür. Olayın sonunda anne kabre, baba hapse, çocuklar da yurda verilir. Müdür baba öğretmene dönerek: -Şimdi K...'yi tanıdınız mı? Siz böyle bir facianın karşısında kalsanız, ne yapardınız, düşünebildiniz mi? Öğretmen gözü yaşlı olarak müdür babadan özür diler. -Şimdi öğrencilerime nasıl davranmam gerektiğini iyice anladım. Bundan sonra K...'ye anne şefkati de göstereceğim, diyerek yurttan ayrılır. Yaşanmış bir hadisedir. Ancak bu kadar dile getirebildik. Öğretmen arkadaşlarıma tavsiyem şudur ki, bakımları ve eğitimleri size emanet edilen bu yavruları öncelikle iyi tanıyıp eğitimin kurallarını bu tanımın üzerine inşa etmenizdir. Zira bir mobilyacı bile eline aldığı kerestenin kalitesini araştırmadan iyi mobilya yapamaz. Saffet Baba - ? > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.