Siz gurur meselesi yapıyorsunuz!

A -
A +

Benim kim olduğumu biliyor musun, sersem?!. -Bilmiyorum beyefendi. Eğer hakaret etmeyi bırakıp kim olduğunuzu söylerseniz öğrenirim. -Ben şu anda çalışmakta olduğun bu kliniğin şefiyim. Şimdi anladın mı? Yolum nereden düşmüştü buraya? Koskoca İstanbul Tıp Fakültesi... Bir girdim mi kayboluyorsun. Eniştemin babasını sevk etmişlerdi. Ziyaretlerine gitmiştim. Ama koca fakültede yolum, bilinmedik bir koridora çıkmıştı işte... Ama koridorun öte tarafında rastladığım bu münakaşa tam da heyecanlı yerindeydi. İster istemez kendimi kenara siper ederek hararetli konuşmaya kulak kabarttım. Klinik şefinin bağırdığı kimse, aksine hiç telaş etmeden sakince cevap veriyordu: -Ben de filan medikal firmasının teknik elemanıyım. Servis şefi olarak aldığınız maaşı bana vermediğinize göre sizin servis şefi olmanız beni ilgilendirmiyor. Ben size diyorum ki. "Burada teknik tamir ve onarım yapılmakta. Kaynak işleri yapılmakta. Can güvenliği açısından bu bölgede ben çalışırken kimsenin olmaması lazım. Benim keyfim değil talimatname böyle istiyor. Şimdi lütfen burayı terk eder misiniz? -Senin dilin pabuç gibi olmuş. Ama ben sana şimdi gösteririm. -Beyefendi, hâlâ öfkeniz sebebiyle sağlıklı düşünemiyorsunuz. Şu an mesleğiniz ne olursa olsun, olmamanız gereken bir yerdesiniz. Ben sizin çalışanınız değil firmamın teknisyeniyim. Benim buradaki görevim bu teknik tamiratı yapıp gitmek. Size diyorum ki, bu tamiratı sağlıklı bir şekilde yapabilmem için burada kimsenin olmaması lazım. Daha net nasıl anlatılır bu bilmiyorum ki? Servis şefi olduğunu söyleyen kişi sağına soluna bakındı. Etrafta kimsecikler yoktu. Beden dili gitmek istemiyor gibiydi ama öfkeyle oradan ayrıldı... Teknik adam da meşgul olduğu işine devam etti... Ben de tam ayrılıyordum ki iki beyaz gömlekli adamla birlikte yeniden geldi "şefim" diyen kimse... Durum biraz karışacak gibiydi... Zaten geç kalmıştım. Hastamı bulmak üzere oradan ayrıldım. Ama o teknisyenin bu kadar başarılı bir iletişim yapmasına aklım ermemişti doğrusu. Şaşırdım kaldım. Hele o kitap gibi sözleri yok mu... "Bakın yanlış yapıyorsunuz. Ben diyorum ki, şu an bu bölge tamirat yapılan bölgedir. Bu andan itibaren tamirat bitene kadar hastane değil tamir alanıdır. Bu alanda çalışmaya yetkili olmayanlar can güvenliği açısından burada olmaması gerekir. Ben size bunu açıklıyorum. Siz konuyu gurur meselesi yapıyorsunuz..." Bu kitap gibi sözler ve o teknisyen hep aklımda olacak... Behlül Başlat-Ankara > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.