Siz ne kadar iyisiniz

“Benden aldığı yatak odası takımının ikinci taksitini ödemeye geldiğinde biraz üzgündü...”

 

 

 

Hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum... Neticede adamı razı(!) ettim. Yatak odasını da aldı. Ancak bu defa taksitle alacaktı. Ben senetleri dolduracakken yine asaletini(!) gösterdi:

 

-Bakın Mahir Bey, siz taksitlerin fiyatını indirmeyin ama az taksit yapın. Ödemeler bir an önce bitsin olur mu?

 

Bu benim canıma minnetti... Seve seve kabul ettik... Adam peşinatını verdi aldı malı gitti... Gayet memnunuz birbirimizden... Tabii artık dost(!) olduk. Bu arada gelip gidiyor yanımıza... Bana gayet sevgi gösteriyor, ben kendisine saygıda kusur etmiyorum... Derken bir gün yine geldiğinde, bayrama bir hafta vardı galiba. Dedi ki:

 

- Mahir Beyciğim, bana bayrama kadar salona iki halı lâzım ama ne yapsak? Ben herkese de güvenemiyorum.

 

Halının lafı mı olurdu? Böyle temiz ve ahlâk(!) sahibi adama yardım etmeyip kime yardım edecektim? Gerçi benim mağazamda halı yoktu ama birçok tanıdık halıcı arkadaş vardı. Çevirdim telefonu arkadaşa dedim ki:

 

- Gönderdiğim beyefendi tanıdığımdır. Halı ihtiyacı var. Ne gerekiyorsa yapıver.

 

Tabii karşıdaki halıcı beni gayet iyi tanıyor. Dükkânı istesem dükkânı verir. Böyle samimi arkadaşız. “Peki abi gönder gelsin” dedi. Bizim yeni emekliye, oranın adresini verdim:

 

- Halınızı alın! Güle güle kullanın efendim, dedim.

 

- Siz ne kadar iyisiniz Mahir Bey. Çok teşekkür ederim, diyerek ayrıldı.

 

Hakikaten gitmiş, iki adet altı metrekarelik, en kalite halı almış. Benden aldığı yatak odası takımının ikinci taksitini ödemeye geldiğinde biraz üzgündü. İkinci taksiti verirken dedi ki:

 

- Ya Mahir Bey seni de üzeceğiz ama geçen aldığım halılar var ya, bizim baldız görür görmez bayılmış halıya. “Ben bunları alıp gidiyorum, parasını öderim. Eniştem bir daha alsın aynı yerden!” demiş, toplayıp halıyı gitmiş. Canım sıkıldı ama artık ayıp olur. O yapmış biz yapmayalım. Sen yine arkadaşa söylesen de iki halı daha alsam.”

 

Gayet rahat ve esaslı bir müşterimdi. İsteğini kıramazdım. Telefon açtım iki halı daha vermesini söyledim halıcı arkadaşa. Gayet tabii iki halıyı daha almıştı. Teşekkür etti. Üstelik halıyı da iki gün arayla almış oldu. Çünkü bayramdan önce halı gerekiyordu eve.

 

İşte böyle kaliteli alışverişi sık yapan, taksitlerini ödeyen, peşin alışverişi seven bir adamdı. Ama halıların parasına ben kefil olduğum için şimdilik ödemiyordu. Nasıl olsa öder... Ben böyle düşünüyorum... DEVAMI YARIN