"Namazlarımızı kılıp çıkarken o az önce kendisine danıştığımız amca bize yaklaşıp sordu"
O yıllar şimdiki gibi her şeyin bol olduğu yıllar değildi... Millet İkinci Dünya Savaşının yokluğundan ve fakirliğinden henüz tam olarak kurtulamamıştı...
Bizim de aile olarak ekonomik durumumuz müsait olmadığı için 1955 yılında ilkokuldan sonra Diyarbakır'da devlet parasız yatılı okulları imtihanına girdim... Benimle birlikte bir çocuk daha kazandı... Adana Yapı Sanat Enstitüsüne gittik.
Orada öğrenciliğimiz devam ederken o sene Ramazan-ı şerif, nisan ayına denk gelmişti. O yıllarda okulda isteyen öğrenci orucunu tutabiliyordu. Böyle oruçlu olanların öğle yemeği akşama alınıyordu. Sahurda da oruç tutanlara kahvaltı çıkartılıyordu. Çok şükür ben ve arkadaşım orucumuzu tuttuk...
Ramazan-ı şerifin bir pazar günüydü... Dört arkadaş okuldan şehirdeki Ulucami'ye gitmeye karar verdik. Şehir merkezinde sora sora Ulucami'ye geldik. Ezana biraz vakit vardı. Her birimiz abdestimizi almaya başladık. Camiye girdik. İçeride orta yaşlarda bir amcaya danıştık.
-Amca biz Yasin-i şerif okumak istiyoruz. Bize yardımcı olur musun?
Amca bize merakla baktı. Hemen yerinden kalktı öndeki kitaplıktan iki adet Kur'an-ı kerim alıp getirdi. Bir tanesini bana bir tanesini arkadaşıma verdi...
Biz Kur'an-ı kerim tilavetimizi tamamladık. Duamızı yapıp bitirdik. Mushaf-ı şerifleri de hürmet göstererek alınan kitaplığa götürüp bıraktık.
Ezan okundu. Namaza başlandı. Namazlarımızı kılıp çıkarken o az önce kendisine danıştığımız amca bize yaklaştı. Saçlarımızı okşarken sordu:
-Siz nerelisiniz çocuklar?
-Güneydoğu'danız amca. Burada yatılı okuyoruz, dedik.
Gözlerinden yaşlar süzüldü:
"Buna çok sevindim" dedi. Demek ki Müslümanlık, Doğu'dan güneşin doğduğu gibi yine doğmaya başladı, dedi.
-Amca senin çocukların Kur'an-ı kerim okumayı öğrenmedi mi?
-Benim çocuklarım büyük. 1930'lu yıllarda öğrenime kısıtlama geldi. Kur'an okumayı yasakladılar. Onun için çocuklarım okuyamadı. Ben de çocuklarımın, sizin gibi küçükken Kur'an öğrenmelerini isterdim, dedi.
Bizi öpüp kokladı. "Allah Menderes'ten razı olsun. Ezan-ı Muhammedi'yi aslına uygun okuttu ve Kur'an-ı kerim okumanın önünü açtı" dedi.
Her Ramazan-ı şerif geldiğinde bu çocukluk hatıramı ve bizi görünce sevinçten ağlayan o amca gelir gözlerimin önüne...
Ceyhun Narin-İzmir