"Şu yaşlı amca var ya!.."

A -
A +

Bundan birkaç sene önceydi. Her gün işe giderken giyinir süslenir koşarcasına arabaya yetişmeye çalışırdım. Bir tanıdık komşu görsem selamlaşır yoluma devam ederdim. Bu şekilde giderken eski izbe bir evin önünde hep bir yaşlı amca görürdüm. Kedileri beslerdi kendi halinde. Her sabah görür, selam vermek için bakardım fakat amca şöyle bir bakar tekrar dönerdi yönünü. "Allah'ım bu adam da nasıl biri böyle?" derdim. Hatta daha ileri gider içimden sitem ederdim: "İnsanda bir tebessüm olur yani..." Bir dönem sonra işten ayrıldım. Evde birkaç yıl geçirdikten sonra bakış açımla birlikte işimi de değiştirdim... Yine aynı sokaktan geçiyordum. Yine her sabah o amcayı görüyor, onun o kedileri besleyişine hayran oluyordum. Nasıl da sevgi dolu besliyordu. Ama artık amca bana gizli kaçamak baksa da ben daha içten ve samimi olarak "günaydın" demeye başladım. Bazen onun, o kar kış demeden kedileri besleyişiyle düşüncelere dalar hatta içimden onu severek yoluma devam ederdim... Bir gün dayanamadım. Biraz kararlı bir şekilde yaklaştım: "Amcacığım günaydın" dedim. Baktım ses yok. "Sanırım az duyuyor" diyerek daha güçlü seslendim: "Amcacığım günaydın!" Amca bir bana baktı. Bir sağına bir soluna baktı... Şaşkın ve inanamaz bir mimikle sordu: -Bana mı dedin? -Evet, size dedim amca. Günaydın... Diliyle dişi arasında belli belirsiz bir cevap verdi: -Sana da. Tam anlayamadım desem doğrudur. Neyse ertesi gün ben işe gidiyorum. Bu defa baktım, amca dikilmiş bana doğru baktı. Ben yine "günaydın amcacığım" dedim. Bu kez gür bir sesle cevap verdi: -Günaydın kızım. Ardından sordu: -İşe mi gidiyorsun? -Evet amca. Sonrasında da başladı dua etmeye: "İşin rast gitsin. Ayağına taş takılmasın." Ben ta köşe başına gitmiş olmama rağmen, ardımdan ettiği dualar bitmiyordu. Allah'ım nasıl sevinçliydim. "O amcanın merhametli olduğu belliydi" diyerek sevinçle işe gittim. Bu her gün böyle devam etti. "Günaydın"ın ardından gelen dualar ne kadar manidardı... Nasıl gülen bir insandı, nasıl sevinçliydi; bunu o dualarından anlamamak mümkün değildi. Ben de aynı duygularla işime giderdim... Bir gün baktım kediler var ama amca yok. Uyuyup kalmış mıydı? Acaba dedim. Belki de biraz rahatsız. Perdeleri de kapalı. "İnşallah iyidir" diyerek yoluma koyuldum. Fakat ertesi sabah baktım ki kapıda bir cenaze arabası. Komşuya sordum: -Ne oldu, kim vefat etti? -Hani dedi, yaşlı amca var ya... O dün rahatsızlanmış yatmış, bugün sabaha karşı da ölmüş. Aman ele ayağa düşmemiş dedi. Devamı yarın... Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.