Akşam eve bir geldi ki öfkeden küplere binmiş babam: -Duydun mu Ayten Hanım şu Yahya'nın yaptığını... -Hangi Yahya? Komşumuz Cemile'nin kocası Yahya mı? -He ya... Kafamın tası attı inan ki. Bir gün sabah keseceğim yolunu "Kusura bakma Yahya... Sana biraz kırıcı konuşacağım" diyeceğim. Annem, öfkelenen babamı teselli etmekte zorlanıyordu: -Hele bir sakinleş de bir anlat bakalım. Ne oldu? Ne duydun yine? Babam ne kadar öfkeli de olsa annem sakinleştirmesini bilirdi. Ama doğrusu ben de merak etmiştim. Birbirimizle her zaman hoşbeş ettiğimiz ve iyi geçindiğimiz Yahya Amcaya babam niçin bu kadar öfkelenmişti? Ama babam, dün akşam hem de Yahya Amcanın kendi ağzından duyduklarını anlatmaya başlayınca ben dahi hayretten şaştım kaldım. Biz Fransa'ya çalışmaya gelen Türk işçi aileleriydik. Aynı mahallede kapı komşusu olarak oturuyorduk Yahya Amcalarla... Onun da bir kızı bir oğlu vardı. Neresinden başlasam anlatmaya bilmiyorum. Yahya Amcanın Fransız ev sahibi yaşlı bir hanımdı. Kulakları iyi duymazdı. Fazla konuşamazdı. İki aydır iyice rahatsızlanmış. Artık hiç konuşamaz olmuş. Hatta yatalak haldeymiş. Bunu nereden mi öğreniyoruz? Yahya Amcanın kendi ağzından... Gülerek anlatmış babama: -Bizim Fransız ihtiyar vardı ya? -Eee? -Artık ne konuşabiliyor, ne yataktan kalkabiliyor. Evlatları ne vakit gelip kontrol ederse... -Prensipli bir hanımdı... Yahya Amca kurnazca ve gevrek gevrek gülüyor: -Şimdi daha da iyi oldu heh he... -Anlamadım? -Yani bana gün doğdu be Cemal Reis... Kira konusunda yani? Ve anlatıyor tamahkâr ve sefil mantığını komşumuz... Diyor ki: "Baktım sesi çıkmıyor. Ağzı laf yapmıyor... Kimseye şikâyet edecek hali falan yok... 250 frank olan kirayı biraz kırptım... Yani 50 frankçık verdim. "Kusura bakma Madam, bu seferlik idare ediver dedim." Babam irkiliyor. "Yani şimdi sen kira parasını bilerek mi az verdin?" diyor. Babamın tepkisine şaşıran Yahya Amca biraz susup belli ki yeni bir yalana başvuruyor: -Canım bu seferlik... Yoksa niye az vereyim. Sen de hemen ciddiye aldın. Şaka yaptık canım şaka... Şaka..." Babam diyordu ki: "Ben tanımam mı Yahya'yı... Öfkelendiğimi anlayınca lafı çevirdi... Ama ben bu işi öğreneceğim. Komşu isem, onun kötü ahlakına dur demeyi de bilmeliyim. Kul hakkı ya... İnsanın başına ne belalar açar bilmezsin..." (Devamı yarın) > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00