Tatlım sakin ol, onlar çalınmadı

A -
A +

nsanlar bir tuhaf olmuş gerçekten... İbreti âlemi olmuş dünya, görenler için... Ben dinlerken inanamadım, siz okurken inanabilecek misiniz? Ama gerçek böyle maalesef... Maalesef... Bir tuhaftı avukat hanımın sekreteri olan arkadaşım. Elini yüzüne kapatmış ağlıyor gibiydi. -Kız Tuğçe ne'n var senin, dedim. Beni görünce kendine geldi: -Sen mi geldin Bahar Abla? Dalmışım da... Avukat hanımla görüşmeye geldiğimi söyledim. Bir hukuki sıkıntım vardı. Arada bize yardımcı oluyordu sağ olsun. Nasıl olsa sekreterinin bunca yıllık arkadaşıydım. Dedi ki sekreter: -Avukat Hanım yok... Öyle bir "yok" dedi ki, sanki öldü sandım. Elim çenemde kalakalmıştım. Aynı zamanda sekreter arkadaşımın niçin tedirgin ve endişeli olduğu da ortaya çıkmıştı. -Niye ne oldu ki, diye sormam yetti durumu öğrenmem için... -Avukat hanım eşinden ayrıldı. Çocukları aldı memlekete gitti. Ne zaman gelir, gelir mi gelmez mi orası da belli değil. Ben, ağzım açık soruyordum ha bire: -Ama niye? Ne kadar mutlu ve huzurlu bir aileydiler. Eşi diş hekimi, bir elleri yağda bir elleri baldaydı. Sıkıntı ne ki? -Altın yüzünden? -Altın mı? Ne altını bu kız? -Abla iş senin bildiğin gibi değil... Nasıl anlatsam, neresinden başlasam bilmiyorum... -Kız başla işte bir yerinden. Çat diye çatlatma adamı... "Bizim avukat hanım, biliyorsun muhafazakâr biri. Öyle davet mavet bilmez. Geçenlerde hiç kıramayacağı okul arkadaşlarından birinin daveti olmuş. Gitmezse olmaz... -Eee ne olmuş? -Bizimki süslenip püslenmiş. Kendince takmış takıştırmış. Bu arada altınlarını da takmak için takı kutusunu açmış. Bir de ne görsün? Kutu tamtakır... -Hiii? -Bir çığlık atmış odada... Kocası da evde... İki çocuğun ikisi de evde... Hepsi koşuşmuşlar. Demiş, "Altınlarım! Haluk altınlarım çalınmış... Yoklar yerinde!" Çocuklar da şaşkın. Eve hırsız mı girdi, diye birbirine bakarken, kocası H. kıpkırmızı olmuş... Çocuklarına "siz odanıza geçin!" dedikten sonra hanımına dönmüş: -Tatlım sakin ol... Onlar çalınmadı... -Çalınmadı mı? -Hayır çalınmadı... Takılarını ben aldım... -Ne? Nasıl? Ama... Nasıl yani? Nerde peki onlar? -Anlatacağım bir dakika... Avukat hanım çıldırmak üzere? -Nasıl yani H.! Adam ne diyeceğini, ne açıklayacağını söylemeye kelime bulamaz halde... Yutkunuyor neyi nasıl anlatacağını... Hani kadına şiddet haberleri okuruz... Oysa burada bir erkek, öyle ki hanımım üzülecek diye kahroluyor. Çekiniyor. Hatta eşinin karşısında mahcup, utanıyor... Ne diyecek? Yaptığını nasıl açıklayacak? Devamı yarın. ----------- Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.