Bir kız sesiydi... Üstelik ismimle hitap ediyordu. Şoku atlatamadan “Siz kimsiniz?” dedim.
90’lı yılların başları... Ne internet ne cep telefonu ne de sosyal medya, kısacası herkesin masum, insan gibi insan, çıkar menfaat gözetmediği, sözlerin tutulduğu güzel zamanlarda delikanlı olduk biz...
Lise son sınıf bitmiş üniversiteye girebilmek için hafta sonları dershaneye gittiğim zamanlar. Rahmetli babam evde, bir tane olmasına karşılık “fazla mal göz çıkarmaz” diyerek bir sabit telefon aboneliği daha alıp benim odama bir telefon daha koymuştu. O kadar mutluydum ki anlatamam. Hani şimdi nasıl cep telefonlarımızın numarasını “benim telefonu kaydet” diyerek eşimize dostumuza veya gerektiğinde ilgili kimseye veriyoruz ben de odamdaki telefon numarasını “benim telefon numaram” diyerek veriyordum.
E hâliyle pek kimsede böyle kişiye özel bir telefon olmayınca bizim durumumuz epey bir havalı oluyordu.
Kimileri için işin tuhaf yanı da liseyi sınıfında hiç kız olmayan Sağlık Meslek Lisesinde okuyor olmamdı. Yani bir liseli gencin özel telefon numarasıyla hava atacağı veya cazibe merkezi oluşturacağı bir kız arkadaşının olmamasıydı... Tüm sınıfımız erkekti. Bizler için kızlar bizlere o kadar uzak ve utanılacak bir seçenekti ki lisedeki bu durum yüzünden hayatın diğer zamanlarında bile uzaktık kız arkadaş edinmekten...
Masaüstü telefonun çalması ve “alo” diyerek konuşmak günümüzde komikliğin de ötesinde tuhaf bir duygu ama o yıllarda gerçekten bir ayrıcalıktı. Her okul çıkışı öğleden sonra saat 5’ten itibaren odamdaki telefon çalardı... Arayan da hâliyle okul arkadaşlarımdı. Başka kim arayacaktı ki... Bir gün Hakan, bir gün İsmail arar erkek erkeğe arkadaşça dostça muhabbetler yapılırdı.
Bir gün yine çaldı odamdaki telefon. Yine kim bilir hangi okul arkadaşım arayacak diyerek rahat bir şekilde geçtim telefonun başına ve kaldırdım ahizeyi açtım ve “Aloo!” dedim...
Karşıdan ses gelmiyordu...
-Alo... Alo...
Ses yoktu... Bir süre bekledikten sonra kapattım.
Kapattıktan 5 dakika sonra tekrar çaldı. Yine kaldırdım ahizeyi ve cevap verdim:
-Alo...
Yine ses yok... Tam kapatacakken bir ses geldi:
“Merhaba İlhan...”
Bir kız sesiydi... Üstelik ismimle hitap ediyordu. Bu şoku atlatamadan “Efendim siz kimsiniz?”
“Önemli değil, buldum numaranı işte bir yerlerden” diyordu. DEVAMI YARIN