Toplum içinde dolaşmayı seven bir insanım. Amacım insanlara ne kadar faydalı olabilirsem o denli mutlu olmak.
Bir gün metafizik âleme ait anlatımları içeren kitabı kütüphanemden aldım ve daha önce nerelere gideceğimi kararlaştırdığım yerlerden ilki olan kapalı-açık pazar yerinin açık bölümüne ulaştım. Orada dolaşmaya başladım. Taşırken kitapların kabını genelde okunacak şekilde tutarım. Amacım, insanlar bu isimde kitabı görsünler ve bir şekilde tanıyıp alarak okusunlar...
Dolaşmaya başladığımdan kısa süre sonra pazar yerinde market sahibi olan A. C. hızlı şekilde bana yöneldi ve şunları söyledi: “Hoca seni çok iyi tanıyorum. Maşallah her yerde bulunuyorsun. Elinde kitap dolaşıyorsun, okuyorsun, anlatıyorsun. İnsanlara bir şeyler öğretmek ve örnek olmak istiyorsun. Çoğu zaman elinde kitapla dolaştığını görüyorum. Kitapların önemli olsa gerek. Yine elinde kitap var. Bakayım, kitapta neler var…”
Adama kitabı verdim. Önce kitabın “içindekiler” bölümünü gözden geçirdi. Daha sonra içindeki metafizik olaylardan bir tanesini okudu. Çok etkilendi ben de kendisine bir yaşanmış hikâye anlattım...
İki akraba bir tarlayı bölüşmek için birbirleriyle çok mücadele ediyor. Sonra tarlayı ortadan bölüyorlar ama bölünmede birisi aşırı haksızlığa uğruyor. Tarlanın iyi tarafı ona düşmüyor ama adam bu durumu kabullenmek zorunda kalıyor. Sonra iki taraf da kendine düşen payları işlemeye başlıyorlar. Ama ilk ekim sonrasında tarlanın iyi bölümünü alan kişinin yerinde mahsul çok zayıf, âdeta öbürünün yanında hiç mesabesinde. Ertesi yıl her ikisi de mecburi olarak ekim değişikliği yaparak başka mahsul ekiyor. Yine hüsran, aynı durum ortaya çıkıyor.
Ertesi ekim dönemlerinde zannedersem yerin iyi bölümüne sahip olan kişi, iyi yere sahip olmayan kişiyi taklit ediyor sonuç yine aynı. Yani mahsul çok zayıf. Benim gibi çok sayıda insan bu duruma şahit olunca konu dilden dile anlatılmaya başlandı. Haksızlık toprakta kalmadı. Toprağın üstündeki mahsulde de kendini gösterdi.
“Bu durum Allah’ın hikmeti değilse nedir?” dedim.
Kendisine bundan başka kitabın içinde yer alan benzer anlatımlar olduğunu söyledim. Bunun üzerine adam “tahmin ediyorum, sen gittiğin yerlerde insanlarla konuşup sohbet ettiğin için çok sayıda bilgi topluyorsundur” dedi.
Birbirimize iyi dilek ve temennilerde bulunarak vedalaştık...
Bünyamin Ören/Karadeniz Ereğli-Zonguldak