Türkistan gençliği ata yolunda
10 Ağustos 2014 01:00
"Bugünün Türkistan gençleri büyük velilerin torunlarıdır. Doğru esere kavuştuklarında dedelerinin doğru yolunu bulmaktalar..."
Türkistan bir zamanlar İslamiyet'in önemli merkezlerindendi. Evliya diyarıydı. 20. asrın başlarında bütün Türkistan komünizmin korkunç zulmüne uğradı. İslam'ın ne izi ne eseri kaldı.
Bugünün Türkistan gençleri o büyük velilerin torunları veya talebelerinin torunlarıdır. Doğru esere kavuştuklarında dedelerinin doğru yolunu bulmaktalar. Bu nasipli gençlerden biri de Aslan Cumaniyaz. Kendisi şimdi Amerika'da doktora yapıyor. Geçen yıl bize gönderdiği mektupta şöyle diyordu:
"Numan abi, Hakikat Kitabevi'nin kitaplarından nasıl haberdar olduğumu ve ailem hakkında bilgi soruyordunuz. Bildiğiniz gibi biz Türkistanlılar komünist rejim altında yaşadık. Sovyetler yıkıldığında ben henüz 11 yaşındaydım. Büyük dedem 1936'da komünistlerin çok zulüm yaptıkları Hive'den Daşoğuz'a kaçmış. Kendisi hafızmış. Kur'an-ı kerimi 12 yaşında hıfzetmiş. Delail-i Hayrat'ı ezbere biliyormuş. Hayatı boyunca İslam düşmanlarının zulmüne uğramış. 1962'de vefat etmiş. Köyümüzün insanları büyük dedemin hatırası olarak beni 'Molla Hafız' diye çağırırlar...
Büyük dedemi en çok üzen şey, oğul ve torunlarının komünist kültürü ile yetişmesiymiş. Nitekim dedem, o tesir sebebiyle Lenin ve Stalin'i takdir eder, din adamlarının aleyhine konuşurdu. İnşallah ölmeden önce tövbe nasip olmuştur...
On bir yıl önceydi. Elime Rusça bir Türkiye Takvimi geçti. Baştan sona okudum. İçinde Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye'nin güzel bir reklamını gördüm. Türkiye'deki arkadaşlarımdan o kitabı getirmelerini istedim. Maalesef bürokratik sıkıntılar sebebiyle getiremediler.
O zaman ülkemizde internet yoktu. Sonraları internet erişimi olan bir firmada çalışmaya başladım. İnternetten Hakikat Kitabevi'nin bütün kitaplarına ulaşabilmem bana mutluluk veren bir sürpriz oldu. Kitapların İngilizcesini ve Türkçesini okumaya başladım. Sonra Hakikat Kitabevi ile irtibata geçtim. Çok sual sordum. Şükürler olsun Rabbim bize bu ihsanları nasip etti...
Bundan 13 sene önce evimizde namaz kılan yoktu. Çok şükür evvela ben, sonra annem ve küçük kardeşim, sonra büyük kardeşlerim ve küçük kız kardeşim hepsi namazlarını kılıp oruçlarını tutuyorlar. İnşallah bir gün babama da hidayet nasip olur. Sizin de babam için dua etmenizi dilerim. Lütfen bizleri dualarınızda unutmayın. Ben hepinize dua ediyorum."
Numan A. Ünal-İstanbul
Türkistan bir zamanlar İslamiyet'in önemli merkezlerindendi. Evliya diyarıydı. 20. asrın başlarında bütün Türkistan komünizmin korkunç zulmüne uğradı. İslam'ın ne izi ne eseri kaldı.
Bugünün Türkistan gençleri o büyük velilerin torunları veya talebelerinin torunlarıdır. Doğru esere kavuştuklarında dedelerinin doğru yolunu bulmaktalar. Bu nasipli gençlerden biri de Aslan Cumaniyaz. Kendisi şimdi Amerika'da doktora yapıyor. Geçen yıl bize gönderdiği mektupta şöyle diyordu:
"Numan abi, Hakikat Kitabevi'nin kitaplarından nasıl haberdar olduğumu ve ailem hakkında bilgi soruyordunuz. Bildiğiniz gibi biz Türkistanlılar komünist rejim altında yaşadık. Sovyetler yıkıldığında ben henüz 11 yaşındaydım. Büyük dedem 1936'da komünistlerin çok zulüm yaptıkları Hive'den Daşoğuz'a kaçmış. Kendisi hafızmış. Kur'an-ı kerimi 12 yaşında hıfzetmiş. Delail-i Hayrat'ı ezbere biliyormuş. Hayatı boyunca İslam düşmanlarının zulmüne uğramış. 1962'de vefat etmiş. Köyümüzün insanları büyük dedemin hatırası olarak beni 'Molla Hafız' diye çağırırlar...
Büyük dedemi en çok üzen şey, oğul ve torunlarının komünist kültürü ile yetişmesiymiş. Nitekim dedem, o tesir sebebiyle Lenin ve Stalin'i takdir eder, din adamlarının aleyhine konuşurdu. İnşallah ölmeden önce tövbe nasip olmuştur...
On bir yıl önceydi. Elime Rusça bir Türkiye Takvimi geçti. Baştan sona okudum. İçinde Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye'nin güzel bir reklamını gördüm. Türkiye'deki arkadaşlarımdan o kitabı getirmelerini istedim. Maalesef bürokratik sıkıntılar sebebiyle getiremediler.
O zaman ülkemizde internet yoktu. Sonraları internet erişimi olan bir firmada çalışmaya başladım. İnternetten Hakikat Kitabevi'nin bütün kitaplarına ulaşabilmem bana mutluluk veren bir sürpriz oldu. Kitapların İngilizcesini ve Türkçesini okumaya başladım. Sonra Hakikat Kitabevi ile irtibata geçtim. Çok sual sordum. Şükürler olsun Rabbim bize bu ihsanları nasip etti...
Bundan 13 sene önce evimizde namaz kılan yoktu. Çok şükür evvela ben, sonra annem ve küçük kardeşim, sonra büyük kardeşlerim ve küçük kız kardeşim hepsi namazlarını kılıp oruçlarını tutuyorlar. İnşallah bir gün babama da hidayet nasip olur. Sizin de babam için dua etmenizi dilerim. Lütfen bizleri dualarınızda unutmayın. Ben hepinize dua ediyorum."
Numan A. Ünal-İstanbul