"Üç yıla sığdırdıklarım..."

A -
A +

Memurluk hayatına Sakarya'nın şirin bir köyünde başlamıştım. Memurluktaki ilk günlerimde kafamda birçok soru işaretleri vardı. Acaba buralara alışabilecek miydim? Acaba buranın insanlarıyla kaynaşabilecek miydim? Günlerim bu köylük yerde nasıl geçecekti? Beni neler bekliyordu? Duygu seline kapılmamak mümkün mü? Bu toprağın insanı özlüyor... Garipsiyor... Gittiği yere alışmakta zorlanacağını zannediyor... Korka çekine gittiği yerden bir daha ayrılmak istemiyor... Yazımız da bir, kışımız da... Gerçekten aynı dağın yeliyiz biz... Gerçekten her birimiz has bahçenin gülü, dikeniyiz. Tayin olduğum köyde böylesi bir duygu seline kapılmışken telefonum çaldı. Arayan köy sakinlerinden Ahmet Topaloğlu Bey idi. "Hadi hazırlan da sana Akyazı'yı gezdireyim" dedi. Bu ne samimiyet, ne hoş bir misafirperverlikti... Motosikletine atlayıp Akyazı'yı turlamaya başladık. Gazi Süleyman Paşa Camii avlusunda tavşan kanı mis gibi çaylarımızı yudumladık. Bir başka gün... Bu defa arayan İbrahim Uyar Bey... "Seni Keremali Dağı'nın zirvesine çıkaracağım" diyor. Şaka yaptığını sandım. Çünkü Keremali Dağı'nın zirvesi aynı zamanda Sakarya'nın en yüksek noktası... Ama bizim insanımızın gönlünden yüce değil ki... Dağın en tepesine çıkarken insanlığın, dostluğun, arkadaşlığın, misafirperverliğin de zirvesine çıkıyorduk... Dağın zirvesinde dağa adını veren Kerem Ali Hazretlerinin kabrini gördük. Mest olmuştum. Orada ezan okuduğu, namaz kıldığı ve kılıcını keskinleştirdiği taş olarak gösterilen semboller hayli ilgimi çekmişti. Yine bir başka gün... Sakarya'nın Karasu, Kocaali ve Hendek ilçelerini gezdik. Gezilerimiz esnasında bir-iki defa motorumuz devrildi. Neticede ufak tefek kırıklarımız, çıkıklarımız olsa da önemli değildi... Hız kesmeden gezilerimize devam ettik. "Bi daha bi daha" duygusuyla... Bazen Sakarya'nın en yüksek tepelerinde bazen de deniz seviyelerinde gezdik. Ben gezmeye İbrahim Bey de gezdirmeye doyamamıştı. Hendek ilçesinin Şeyhler Köyü'ndeki İsmail İzzettin Hazretleri'nin türbesini de gördük. Şeyhler Köyü Muhtarı TGRT'nin bu türbede çekim yaptığını söyledi. Ben de içimden "Doğru yere gelmişiz demek ki" dedim. Memurluğa başladığımda bu şehrin yabancısıydım. Ama bu şehrin birbirinden iyi kalpli insanları sayesinde hiç yabancılık çekmedim. Sakarya'da geçirdiğim üç yıllık zaman diliminde hiç kimseye "Beni gezdirin" dememiştim. Ama bizim insanımız insan ayırımı yapmıyordu. Hatıramı bu duygularımı anlatan klipteki o dörtlükle bitirmek istiyorum. "Gönüller bir, dualar bir/Bir Allah'ın kuluyuz biz/Has bahçedir yurdumuz/Aynı bağın gülüyüz biz/Hadi bir daha, bir daha..." Allah geleceğimizi karartmasın. Ağzımızın tadını bozmasın... > Selim Akça-İstanbul > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.