Haiti'deki deprem haberiyle gençlerin dünyası yıkılıyor. Zaten üç yıldır İstanbul'dalar. Ailelerine hasret içindeler... Gitmek isteseler de bilet paraları yok... Bir üniversite öğrenimi için bu maceraya değer mi? Ama o an için en önemli şey ailelerinin durumu... Haberlere kulak kesiliyorlar. Aman Allah'ım haberler hiç de iyi değil: "Haiti depreminde ölenlerin sayısının yüz bini aşacağı tahmin ediliyor..." Haiti zaten fakir bir ülke... Depreme karşı hazırlık yok... Fay hattının geçtiği her yer yerle bir olmuş... Kuş olup uçacaklar ama ah çaresizlik... Bir kişinin gidiş geliş parası 4-5 bin dolar... Bunu ha deyince kim karşılar ki? Günler geçtikçe dünyadaki yardım kuruluşları da birer ikişer Haiti için hazırlığa başlıyor... Türkiye'den de Kızılay başta olmak üzere sivil yardım kuruluşları Haiti'de depremzedelerin imdadına yetişmenin gayretinde... Aslında bu kurum yetkilileri de Haiti'yi bilen tanıyan birilerine ihtiyaç duyuyor... Derken Haitili gençlerin yanına okuldan bir arkadaşları geliyor. "Kimse Yok mu?" derneğinin bir gönüllüsü... Diyor ki: -Haiti'ye gitmeyi çok arzu ediyordunuz ya... Deprem vesilesiyle size bir fırsat doğdu diyebilirim. Bu dernek Haiti'ye yardım ekibi gönderecek. İsterseniz bu dernekle gidebilirsiniz. Türkiye'den giden yardım gönüllüsü olarak. Hem ekibe tercümanlık yaparsınız, hem ülkenize yardım ederseniz... Hem bu vesileyle ailelerinizle de hasret giderirsiniz... Daha güzel olanı da yine bu ekiple Türkiye'ye dönüş yaparsınız. Yine paraya gerek duymadan... Gençler sevinçten uçuyor... Sanki o deprem bu gençlerin Haiti'ye ailelerinin yanına gidebilmek için olmuş gibi!.. Yüreklerinin bir tarafında depremin üzüntüsü, bir tarafında ailelerine kavuşmanın sevinci... Dernek yetkilileri de seviniyor bu gelişmeye... Gençler yardım ekibine dahil ediliyor. Birlikte Haiti'ye hareket ediyorlar... Deprem bölgesine hangi güzergâhtan ulaşacağı artık hiç zor değil... Adresleri sanki elleriyle koymuş gibi buluyorlar. Çünkü yanlarına aldıkları gençler hem Türkçe biliyor hem Haitili... Biliyorsunuz depremzedelere yardım konusunda dil bilmemek de büyük bir engel oluşturuyor... Zaman kaybettiriyor. Dilini bilmediğiniz kimseye, bir yere kadar yardım edebiliyorsunuz. Haliyle istenilen çabuklukta ve oranda yardım gerçekleşemiyor. Ama bu ekip Haitili gençler aracılığıyla depremzedelerle tam bir iletişim sağlıyor... Bu durum ülkenin devlet yetkililerince fark ediliyor. Bu gençler ülkelerinde günün gençleri oluyorlar... "Gittikleri ülkenin yardım ekibini kendi ülkelerine getiren ve kendi ülkesine yardım ettiren kahraman gençler..." Nasıl kahraman olmazlar ki... Kendileri ülkelerinden giderken hiç kimseden bir destek almadılar... Kimse onlara gittikleri ülkede başlarına ne geleceği konusunda garanti vermedi. Bilet parasını bile borç dert, aileleri buldu. Ama o gençler çaresizliğe, hasrete ve kimsesizliğe sabrederek Türkiye'de okudular... Sonra her şeye rağmen depremde ülkelerine yardıma koştular. Ülkelerini unutmadılar... Bizim açımızdan ise o gençler tüm Haiti'ye Türkiye'yi tanıttılar... Çünkü Haiti'de günlerce herkes onları konuşmuş. Şimdi mezun olup ülkelerine döndüklerinde sıradan bir üniversite mezunu değil bir kahraman olarak karşılanacaklar. Türkiye'de kendi imkânlarıyla okul bulup okuyan, deprem zamanında da Türkiye'den ülkesine yardım getiren Haitili gençler olarak karşılanacaklarmış. Bu yaşadıklarını bize, üç dört yıllık Türkçeleriyle öyle içten ve hoş anlatıyorlardı ki, duygulanmamak elde değildi... Hakan Özdemir-İstanbul > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00