"Deli olacağım ya! Osman Hoca'nın kötü alışkanlık diye anlattığı şey hep bende... Sanki bana laf çarpıyor!.."
Bundan on on beş sene evvel... 1990'lı yıllarda köyünün yaylalarında keçi güden genç kıza Türkiye gazetesinin hediye ettiği kitapları birer seri olarak veriyordum. O da yaylada çobanlık yaparken onları okuyor, okudukça getirip tekrar bana teslim ediyordu. Her birini bitirdikçe ben ona yenisini veriyordum. Bu şekilde devam eden bir süreç sonrası genç kızımız, kendi kendine hayat muhasebesi yapıp namaza başladı. Bu güzel uygulamayı bu kez bir başka komşuma yapmaya başlamıştım. Bu kadıncağız evliydi ve kocasının içki bağımlısı olduğunu hepimiz biliyorduk.
Bu komşu kadıncağız aynı zamanda akrabamız oluyordu. Kadıncağız kitapları okurken benimle de teşekkür ederek konuşurken zamanla her gün 11:10-12:00 saatleri arasında TGRT FM'de canlı yayınlanan İslam ve Toplum programında konuşan Osman Ünlü Hoca'yı dinlemeye başlamış.
Bir gün böyle beş gün böyle derken bu programı dinleyen kocası bir gün yerinden kalkıp haykırmış:
"Eee, yeter be!.. Yeter artık... Bu hocayı dinlemeyeceksin!"
-Niye?
-Dinlemeyeceksin işte... Kapat şu radyoyu. Bana radyoyu kırdırma!
Kadıncağız kapatmış ister istemez. Çünkü bir de durduk yerde kocasından dayak yemek istememiş. Ama gönlü durmamış... Onun evde olmadığı saatlerde dinlediği gibi, kocasının öfkeli olmadığı zamanlarda da yine dinlemeye başlamış...
Bir gün sormuş hatta kocasına:
-Sen niçin bu hocayı dinlemek istemiyorsun ki? Ne güzel konuşuyor işte... Dinden imandan bahsediyor. Allah rızasını anlatıyor...
-Ya bu hocanın konuşmalarına niçin tahammül edemiyorum söyleyeyim mi? Sözünü ettiği ne kadar kötü ahlak varsa hemen hepsi bende var... İçki dersen var, kumar dersen var, namaz yok abdest yok... Şimdi onu dinlerken adam sanki sana konuşmuyor lafı bana çakıyor...
Kadıncağız, bu duruma aslında sevinmiş. Kocasının öfkeli olduğu zamanlarda kapatmış, iyi olduğu zamanlarda beraber dinlemeye devam etmiş.
Bir gün konuştuğumuzda dedi ki bana:
"Şükürler olsun... Kocam geçen gün tövbe etmenin mümkün olduğunu, Allah'ın bütün tövbeleri kabul edeceğini öğrenince kendi kendine tövbe etmeye karar verdi. İki haftadan beri de kaza namazlarına dikkat ederek beş vakit namaza başladı. Size ne kadar teşekkür etsek azdır."
Ben bu teşekkürün asıl size yapılması gerektiğini söylemek için bunları yazdım. İyi ki varsınız...
Rumuz: "İsmim gizli kalsın"