Üstelik birbirlerine “usta” diyorlar!

A -
A +

Ustalıkla ve tanıdığım ustalarla ilgili duygularımı yazmaya bugün de devam ediyorum.

 

Elindeki salatalığı ısırırken, fikrini söyledi:

 

- Öyle olmaz abi, yenisini takak (takalım) dedi.

 

-Kardeş bunu taktığın gibi sök, şaloma (alev püskürten cihaz) ile ısıt, yağlı çekiçle düzelt yerine vidala ya da silikonla yapıştır.

 

Kafasını kaşıdı!..

 

“Biz yapamayız” dedi tekrar, “ama bilmem ne oğlu var arka sokakta belki onlar yapar bu dediğini.”

 

Uzatmadım... Sinirlenmem yasak, sabah içtiğim sakinleştirici ilaca yazık. Oraya gittim... “Basamak, koruma barı, egzoz takılır tamir edilir” diyor kapısında. Üç kişi, ikisi tavla oynuyor diğeri yancı. Görür görmez “olmaz bu” dedi ortopedi profesörü!

 

-Neden?

 

“Eğilmiş...”

 

-Yahu pert olmuş arabayı düzeltiyordu insanlar, bu nedir ki?

 

“Uğraşamayız abi yenisini tagalım (takalım) çifti 4500”

 

-Yenisi bile olsa niye çift?

 

“Kit olarak geliyor abi çift bunlar.”

 

Yani sevenleri ayıramıyorlar!.. Döndük kös kös...

 

30 yıl otomotivde çalıştım. Şirket müdürlükleri yaptım. Ellerinde sadece çekiç ve kaynak tabancası ile harikalar oluşturan kaporta ustaları gördüm. Şimdiki manyak aparatların onda biri yoktu o zamanlar. Mixerlerin olmadığı dönemlerde sadece bakarak ve damla damla ilave ederek renk tutturan boya ustalarını izledim.

 

Arabanın motor sesinden arızasını tanıyan, yürüyüşünden silindirlerdeki güç kaybını bilen ustalar. Çukura girip çıktığında hangi rotil kesmiş, hangi amortisör kulesi, hangi motor kulağı gevşemiş, şasideki punto atıklarına kadar söyleyen adamlardı onlar...

 

Boyadığı duvara ayna tutarak gölge ya da portakallaşma arayan duvar boyacılarına şahit oldum. Ufacık bir parça tamiri ile buzdolabını, çamaşır makinesini işler hâle getirenler vardı.

 

“Yenisine gerek yok, böyle de olur” diyerek kör tapalarla işi halledenleri tanıdık. Şimdiki müşteri tipine göre ama her durumda fahiş para isteyen sözüm ona kimi arsızların aksine para vermeye gelince “bu kadarcık şey için para alınır mı, can sağlığı...” diyenler, cebine zorla para sıkıştırılanlar vardı...

 

Kartlar, cipler, entegre devreler, yeni parçalar bilgi, beceri ve tecrübeyi alıp götürmüş.

 

Üstelik şimdi, bütün bu sök-tak ''işçileri'' birbirlerine “usta” diye hitap ediyorlar; yüzleri de kızarmıyor!..

 

     Hakan Kınay

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.