“Abi sendeki bu değişim nasıl oldu? İki yıl önce çok moralsiz ve umutsuz bir hâldeydin!..”
Dünkü büro temsilcisi arkadaşıma yaptığım telefon şakasıyla ilgili hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum...
Kendisine arayanın ben olduğumu söyleyemedim ama üzüldüğüne de üzülerek iyi niyetle teselli etmeye çalıştım. Bu olaydan sonra bürodan ayrıldım.
İki yıl boyunca bu büro müdürü abi ile karşı karşıya gelmemek için gayret gösterdim.
Tam iki yıl sonra aynı ilçeye görevli olarak tekrar gittim. İçimde bir merak vardı. Acaba bu olayı temsilci abi unutmuş mudur? Hayatında bir değişme olmuş mudur?
Büroya girdiğimde beni güler yüzle büyük bir samimiyetle karşıladı. Öncekinden çok farklı bir insana dönüşmüştü. Sohbet sırasında, dinî meseleleri anlatırken bilgisiyle beni şaşırtıyordu. Dayanamayıp sordum:
“Abi sendeki bu büyük değişim nasıl oldu? İki yıl önce çok moralsiz ve umutsuz bir hâldeydin. Şimdi bambaşka bir insana dönüşmüşsün. Bu büyük değişimin sırrı ne?”
Gülümseyerek cevap verdi.
-Hani sana da bahsetmiştim. Kurumumuzun insan kaynaklarından aranmıştım.
-Evet?
-O telefon konuşmasından sonra anladım ki, ben bu ilçede Türkiye gazetesi gibi büyük bir müesseseyi temsil ediyorum. Daha dikkatli, bilgili ve donanımlı olmam gerektiğini anladım.
O günden sonra günlük olarak gazetemizi okuyor, köşe yazarlarını takip ediyorum. Eskiden sadece satışla ilgilenirdim ama artık asıl maksadın insanlara hizmet olduğunu idrak ettim. Bilgim arttıkça çevremde de itibar kazandım...
Bu sözleri duyunca hem çok sevindim hem de içimde bir huzur oluştu. Yıllar önce yaptığım bir şakanın, bir insanın hayatını böylesine değiştireceğini hiç tahmin etmezdim.
Bu olay bana bir gerçeği daha hatırlattı. Türkiye gazetesi sadece bir gazete değil, bir okuldur. Çünkü bu gazete, sadece haber vermekle kalmıyor, aynı zamanda insana yön veriyor, istikamet kazandırıyor. Eğer Türkiye gazetesini düzenli olarak okursanız, bir yıl içinde kendinizde büyük bir değişim olduğunu göreceksiniz. Bilginiz, bakış açınız, hayatı anlamlandırışınız değişecek. İşte o zaman, bu gazeteye abone olmanın ne kadar büyük bir nimet olduğunu siz de fark edeceksiniz.
Ona, arayanın ben olduğumu, şaka yaptığımı yine söyleyemedim ama bu kez utancımdan... Aslında o bu donanımıyla bana da örnek olmuştu...
Ali Önder/Antalya-Türkiye gazetesi gönüllüsü, eski dağıtıcısı
Ünal Bolat'ın önceki yazıları...