Uyurken biri girdi içeri!

A -
A +

Ukrayna'da öğrencilik günlerimdeydi... Ukrayna'nın Kırım yarımadası bölgesinde bulunan Simperefol kentinde üniversitede okuyorduk. O gün akşam trene binecek ve Kiev'e gidecektik. Kiev'e pasaport vize vb. gibi resmî işlemlerimizi halletmek üzere gidiyorduk. Başkonsolosluk Kiev'de idi... Tren yolculuğuyla o gece Simperefol'den biniyor ertesi sabah Kiev'e iniyorduk. Dört arkadaş hazırlandık okul çıkışında trene gidiyoruz. Tam yolu yarılamıştık ki benim partnerim durumundaki arkadaş elini cüzdan cebine atarak durdu: -Ne oldu Recep? -Eyvah, ben parayı yurtta dolabımdan almayı unutmuşum. -E ne olacak şimdi? -Yapacak bir şey yok... Gidip almam lazım... Siz devam edin ben bir şekilde trene yetişmeye çalışırım... Çünkü üzerimde param yok. Döndü yurda gidecek... O an düşündüm. Yanımda bana yetecek yol harç vb. paramdan başka aylık harçlığım olan 330 dolar kadar daha param var. Ani bir kararla dedim ki arkadaşıma: -Ortak sana ne kadar lazım. -250-300 dolar lazım en az. -E bende fazladan var. Gel gitme ben sana vereyim. İşini görürsün. Dönüşte verirsin paramı. -Bak o olur işte... Çok sağolasın dostum. Sevindi arkadaşım. Hem o kadar stres yaşamayacaktı, hem treni kaçırma riski olmayacaktı. Daha o anda cüzdanımdan çıkartıp verdim 300 doları... Neyse öğrencilik hali, güle oynaya bindik trene... Yollandık Kiev'e... Tren yolculuğu çok enteresandır. Ertesi sabah konsolosluğa gittik. Vize ve diğer resmî onay işlemlerimizi hallettik. Öğleden sonra da tren saatine kadar çok güzel bir şehir olan Kiev'de gezdik. Akşam yeniden dönüş trenlerimize bindik Simperefol'e doğru yola koyulduk. Trende gece yarısını geçkince bir vakitte uyku iyice bastırmıştı. Uyumuşuz. Sabaha doğru bir ara arkadaşımın "hişt hişt" demesiyle uyandık. -Ne var ne oluyor? -Ya biz uyurken biri girdi kompartımana. Ceplerimizi karıştırıyordu. Ben kıpırdayınca kaçtı... Uyandık ceplerimizi kontrol ettik. Benim cebimde on dolar kadar bir para kalmıştı. Çünkü daha gelirken trene binmeden önce arkadaşıma vermiştim. Baktım o on dolar gitmiş... O an nasıl sevindiğimi anlatamam. Çünkü arkadaşım parasını yurtta unutmasaydı... Ben de ona işi görülsün diyerek 300 doları vermeseydim, dönüşte o üç yüz dolar da cebimde olacaktı ve hırsız onu çalacaktı. Dönüşte arkadaşım 300 dolarını yurttaki dolabından çıkardı ve verdi. Dedim ki: -Vaki olanda hayır vardır. Eğer sen bu parayı burada unutmasaydın, ben de sana cebimdeki aylık harçlığımdan 300 doları vermeseydim kompartımanda bu 300 de gidiyordu!.. Tamer Erkuş-Konya > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.