"Ya tüfeği satarsın ya da tutanak tutarım!"

A -
A +

“Tüfeğin Avrupa bir silah olduğunu öğrenen ormancı, satın almak istediğini söyler...”

 

 

 

Seneler evvel yaşanmıştır. Küçük bir Anadolu ilçesinde orman muhafaza memuru olarak çalışan biri hayatla cebelleşmeye başlar. O vakitler çoluk çocuk, elde yok, avuçta yok. Köyden misafirperver insanlara bir süre misafir olur. Kiralık, eski bir evi kiralayınca oraya yerleşir. Adamın, seneler geçtikçe çocuk sayısı artar. Altı, yedi kız derken, bir oğlu dünyaya gelir...

 

Ormancı, ailesinin geçimini sağlarken ufaktan rüşvet almaya başlar. Sonra bu iş tatlı gelir, elde ettiği paralarla mal mülk edinmeye başlar. Köyün en geniş arazilerini satın alır. Üzerine büyük bir ev inşa eder. Rüşvetten kazandığı paralar onun maddi yönden çok ilerlemesini sağlar...

 

Bir gün ormancı, ilçenin bir köy kahvesinde otururken kahvenin önünden, omuzunda tüfeğiyle av yapmaktan dönen biri geçer. Kahveciye o şahsı sorunca, şahsın yurt dışında çalıştığını öğrenir. Adama seslenerek yanına çağırır. Resmî üniformalı ormancıyı gören adam önce endişelenir. Yanına gelince, “tüfeğe bakayım” diyen ormancıya, tüfeğini izinsiz avlanmadan dolayı alacak diye vermek istemez. Fakat ormancı, silahlara merakı olduğunu, sadece incelemek istediğini söyleyip rahatlatmasını sağlayınca tüfeği ormancıya verir...

 

Tüfeğin Avrupa bir silah olduğunu öğrenen ormancı, tüfeği satın almak istediğini söyler. Tüfeğin sahibi ise satmayacağını söyler. Ormancının tüm ısrarına rağmen, adam tüfeği satmaya yanaşmaz. Adamın oradan ayrılmasının ardından ormancı, şahıs hakkında istihbarat toplar. Köye yakın bir mevkide arazisi olduğunu, evinin yerini öğrenip arazisine intikal eder. Arazinin bitişiğindeki ormanı görünce, kafasında kurnazca bir plan tasarlar. Ve planını birkaç gün içinde uygular. Tuttuğu iki adama ormanın otuz-kırk kadar ağacını kestirip o şekilde bıraktırır. Adamlara parasını verip onları gönderir. Sonra da soluğu adamın kapısında alır. Adama, tarlasında bir sürü ağaç kestiğinden dolayı hakkında tutanak düzenleyeceğini söyleyince, adamcağız şaşırır. Birlikte olay mahalline gittiklerinde, korkunç manzarayı gören adamın başından aşağıya kaynar sular dökülür. “Haberim yok” diye yeminler etse de kumpası kuran ormancı geri adım atmaz. "Ya o tüfeği satarsın ya da tutanağı tutarım!" der. DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.