Enver Ören'le, 01.03.1971 tarihinde ilk sayısı yayınlanan, Çağın Öğretmeni Gazetesi'nde, yaklaşık 9 ay birlikte çalıştık. Cağaloğlu-Çatalçeşme Sokak'ta tek gözlü bir çalışma ofisimiz vardı. Bu gazete ikimiz için de ilk gazetecilik deneyimiydi. Gazetenin sahibi, Isparta-Eğirdir ilçesinde, daha önce yerel bir gazete çıkarmış, baskı makineleri, matbaası olan Abdullah Kartal'dı. Yazı İşleri Müdürü Enver Ören'di. Ben gazeteye girecek yazıları seçme, yazı hazırlama vb. ile uğraşıyor, gazetede köşe yazarlığı yapıyordum. Tek gözlü küçük odada 3 masada üçümüz neler yaptığımızı yakından görür, birbirimizle paylaşırdık. Enver Ören o zaman 32 yaşlarında genç bir insandı. Şık giyinir, az konuşur, saygılı, soylu davranışları ile kendisine saygı duyulmasını başaran, akıllı, tutarlı davranışlar sergileyen bir insandı. Bir gün gazeteye girecek yazılar üzerinde bazı cümlelerde yer alan, "yaratma", "yaratıcı" sözcüklerinin üzerlerinin Enver Ören tarafından çizildiğini gördüm. Bu çizgiler, bu kelimelerin burada kullanılmaması uyarısıydı. Sözgelimi, "öğretmen yapıcı, yaratıcı olmak zorundadır" denilmesini istemiyordu. Ben ise "öğretmen, bildiklerine yeni yorumlar getirmelidir" düşüncesi içerisinde bu kelimeleri yazmayı sürdürdüm. Enver Ören de üzerlerini her defasında çizdi. Bu cümlelerde bu kelimeleri neden çizdiğini sordum. "Yaratmak Allah'a mahsustur" cevabını aldım. -Yazılarda kullanılan, "yaratmak", "yaratıcı" kelimelerinin, sizin anladığınız "yaratmak" ile ilgisi yok dedim. -Olsun, yine de kullanılmaması gerekir, dedi. Dindar bir insan olduğunu daha iyi anlamıştım. Sustum. Öğleye dek okulda öğretmenlik yaptıktan sonra, Çağın Öğretmeni Gazetesi'nin çıkarıldığı yere giderek akşama dek orada çalışırdık. Gazetenin hedef kitlesi öğretmenlerdi. Öğretmenleri abone ederek gazeteyi yaşatmaya çabalardık. Okullara, tanıdığımız öğretmenlere göndererek, yaygınlaşmasına, okur sayısının artmasına, ayakta kalmasına çalışırdık. Abdullah Kartal, bir iş adamı mantığıyla bakardı olaylara. Gazetenin para kazanması gerektiğini vurgulardı. Öğretmenlerin okumadıklarını, kendi dertlerini dile getiren bir yayın organını bile desteklemediklerini ileri sürmekteydi. Beklentiler gerçekleşmedi. Çağın Öğretmeni Gazetesi'nin ilk sayısından 11 gün sonra da 12 Mart 1971 darbesi yapılmıştı. Türkiye'nin karanlık çağlarının önemli halkalarından birinin yaşandığı günlerdi. Bu şartlarda, 01.12.1971 tarihinde çıkan 6. sayısı Çağın Öğretmeni Gazetesi'nin son sayısı oldu... Faik Akçay-İstanbul