"Yarın annemle size geleceğiz"

A -
A +

Ortaokul ikinci sınıfa giden güzel kızım yine başlamıştı arkadaş muhabbetine: -Anne sen benim arkadaşımı tanımıyorsun tamam mı? -Tanımıyorum kızım. Tanımam şart mı? -Şart anne. Çünkü sen onu bir görünce kararını değiştireceksin. O bildiğin arkadaşlardan değil. Çok iyi bir insan ve benim çok sevdiğim bir arkadaşım. -Yavrucuğum tamam ama o senin arkadaşın. Ben senin arkadaşlığına saygı duyuyorum. -Ama saygı duyman yetmiyor anne. -Ya? -Yardımcı da olman gerekiyor. Niye anlamıyorsun, biz onunla birbirimizin evine gidip gelmek istiyoruz. -Eee? -Birbirimize ailelerimizi de tanıştırmak istiyoruz. -Kızım bak, seni üzmek istemiyorum. Ama böyle isteklerinin çok bencilce olduğunu da bilmeni istiyorum. -Anne yapacağın şey çok basit... Ya önce arkadaşlarımı bize davet edeceğiz... Annesiyle birlikte bize gelecekler. Ya da biz, ikimiz arkadaşımın evine gideceğiz. Tersledim kızımı. İşim başımdan aşkın benim. Ama kızımı da iyi biliyorum. Kafasına koyduğunu bana yaptırırdı. Nitekim öyle de oldu. Çok geçmedi. Pes ettim. -Tamam kızım. Yarın söyle arkadaşına ertesi gün ikindi çayına gidelim. -Ciddi misin anneciğim? -Tamam kızım söz... O gün ikindi çayına senin kız arkadaşının evine birlikte çay içmeye gideceğiz. Güzel kızım, boynuma boğazıma sarılıyordu. Sevinçten beni öpücüklere boğuyordu. -Canım annem. Bir tanecik annem. Beni kırmayacağını biliyordum annem... Evde bir neşe bir sevinç ki, anlatamam. Onun sevincini görünce "keşke daha önce kabul etseymişim" dedim. Meğer kızım bu kadar mı çok sevinecekmiş? Bazen bizim için sıradan bir şey olan, çocuklarımız için meğer ne kadar önemli olabiliyormuş. Ertesi sabah okula gitmek için sabırsızlanıyordu kızım. Okula gidecek ve kız arkadaşına müjde verecekti. "Yarın annemle size geleceğiz" diyecekti. Okulda arkadaşına söylemiş. Birlikte sarmaş dolaş olmuş havalara zıplamışlar. Öğleyin kızım eve geldiğinde heyecandan anlatamıyordu sevincini. Ah güzel kızım, o bir günde nasıl değişmişti. Sevinmek onu nasıl da güzelleştirmişti? Evdeki önceki kızım gitmiş, yerine yepyeni bir Hatice gelmişti. Sanki bayrama hazırlanır gibi hazırlanıyordu yarınki güne. Doğrusu ben de kızımın heyecanı kadar yarınki ziyarete önem veriyordum. Allah'ım inşallah hayal kırıklığı yaşamayız, inşallah kızımı üzecek bir durum olmaz. Eğer olursa kahrolurum. Ben kahrolurum ama kızım belki hayata küser... O kadar hassastır Hatice'm... Ertesi gün ikindi vakti, kızımın kız arkadaşının evine varıp zili çaldık. Devamı yarın... > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.