Yaz kızım: “Beraatine...”

Sesli Dinle
A -
A +

Hakikaten gittiğimiz mahkemede hâkim dinledi dinledi ve “yaz kızım beraatine” dedi...

 

 

 

Ben o yıllarda Toprak ve İskân’da çalışıyordum. Dairede bir arkadaş ile il müdürümüzün arasında bir münakaşa oluyor. Karşılıklı olarak atışıyorlar... Derken müdür, genel müdürlüğü arayıp o kimsenin ilden tayininin çıkarılmasını talep ediyor. Genel müdürlük de onaylıyor.

 

Meğer adamın eniştesi hâkim... Dönem 12 Eylül Kenan Paşa dönemi. Eniştesi bir dilekçe yazıp Ankara’ya şikâyet ediyor. Şikâyetinde dairedeki memur olarak benden söz edip resmî göreve giderken yanına aldığım dinî kitapları köy yerinde bir iki vatandaşa hediye etmemi gazeteden söz etmemi filan illegal faaliyet gibi iddia ediyor. Aslında amacı müdür beyi zorda bırakmak.

 

Daireye hem idari hem adli tahkikat gelince haberim oldu... Bir baktım benim adım, hizmetlerimizin vb. adı geçiyor... Hay Allah bak şu işe... Benim kendimle ilgili ufak bir derdim yok yeter ki bundan dolayı hizmetlere bir halel gelmesin...

 

Durumu arkadaşım Mehmet Akıllı’ya ilettim. O da büro müdürü olarak “Enver Abiye arz edelim” dedi. Tanıdığımız avukatlardan Hamdi Bey ile konuşup birlikte hareket etmemizi istemişler. Hamdi Ağabey, avukatlığımızı üstlendi... Mahkemeler bir iki sene sürdü...

 

Mahkemeler devam ederken bir gün rahmetli Enver Yazıcı Ağabey aradı. “Enver Ören Abi Ankara’ya geliyor. Vaktiniz müsait ise siz de gelebilirsiniz.” Çok sevindik. Hemen Tokat’tan Ankara’ya geçtik...

 

Enver Abiler Ankara’da bize “mahkeme ne oldu Halil” diye sorunca ben de “Efendim inşallah beraat olur, şimdilik devam ediyor” dedim.

 

Bana “Halil himmet yetişecek telaşa lüzum yok” dedi ve Akıllı’ya dönüp dedi ki:

 

“Akıllı bir oğlun olursa adını Himmet koyarsın!”

 

Görüşmeden çıkınca dönüp dedim ki Akıllı’ya:

 

“Abi ya yoksa yengem hamile mi?” O da “evet” dedi.

 

“Tamam Abiciğim Enver Abi adını verdi işte” dedim. Hakikaten Mehmet Abinin bir oğlu oldu ve adını “Himmet” koydular.

 

Bu mahkeme iki buçuk sene devam etti. O gün mahkemeye gitmek üzere Avukat Hamdi ağabeyi bekledik. Avukat Hamdi Ağabey geldi arabaya ve dedi ki: “Abi yolda içim geçmiş uyumuşum. Rüyamda Abdülhakîm Arvasî Hazretlerini gördüm. Böyle bir kâğıda “Beraatine” diye mührü bastılar. Herhâlde mahkeme beraatle sonuçlanır” dedi. “Ya Abi Allahü teâlâ söyletiyor seni” dedim. Hakikaten gittiğimiz mahkemede hâkim dinledi dinledi ve “Yaz kızım, beraatine” dedi...

 

     Halil Güler

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.