Yıllar önceden kalma selam

A -
A +

 -Seyid Ahmet Arvasi Beyin ziyaretine mi gidiyorsunuz?

-Evet hocam, birkaç arkadaş yarın sabah yola çıkacağız...
-Çocuklar ne iyi ediyorsunuz... Kendisine benden de çok selam söyleyin. Hürmetlerimi arz ettiğimizi, yazılarından istifade ettiğimizi iletin...
-Baş üstüne hocam...
Üniversite son sınıf talebesiydik... Samsun 19 Mayıs Üniversitesinde okuyorduk... Gerçekten samimi olarak Ahmet Arvasi Hoca'nın ilmine irfanına meftun idik... Bizden kendisine selam gönderen Kurtan Hoca da bizim derslerimize gelmezdi ama fikir olarak milliyetçi gençliğin ruh halinde bir öğretmendi. Aynı duygu ve düşünceler içindeydik... O bakımdan selamlaşırdık... Kendisine saygıda kusur etmezdik...
Biz yola çıktık... Ahmet Arvasi Hocayı ziyarete vardık. Bizim gibi ülkenin değişik bölgelerinden gelen birkaç arkadaş daha vardı... Ben bir ara üzerimde selam borcum kalmasın diye bu öğretmenimizin ismini zikrederek dedim ki:
-Efendim, Samsun'dan Kurtan öğretmenimizin de çok selamı var...
Cevap vermedi... Konuşmasına devam etti...  Ta ki sohbetin bitimine yakın, selamı aldı ve dedi ki:
-Kendisi bizim öğrencimizdi. Bizden de ona selam söyleyin...
Selam emanetini alarak İstanbul'dan geri döndük... Mezuniyet yılı olduğu için herkes bir başka telaş içindeydi... Ben bu selamı Kurtan Hocaya ulaştıramadım...
Aradan seneler geçti... Bizler öğretmen olduk... Birkaç sene sonra Ahmet Arvasi Hoca hakkın rahmetine kavuştu. Yani o sohbet de o selam da hatıralarda kaldı.
Aradan belki yirmi sene geçmişti... 28 Şubat'ın en yoğun hüküm sürdüğü dönemlerdeydik. Bir grup eğitimci bir arada bulunduğumuz bir ortamda Kurtan Hocayı gördüm... Yıllar önceki o selam o zaman hatırıma geldi... Dedim ki:
-Kurtan Hocam, hani siz yıllar önce Seyid Ahmet Arvasi'ye bir selam göndermiştiniz ya. Onun de size selamı vardı. Bir türlü görüşemeyince aksamıştı. Yıllar öncesinin bu selamını söyleyeyim hocam üzerimde kalmasın.
Kurtan Hoca odadaki 28 Şubat mantığındaki hocaların arasında kızardı, bozardı. "Nereden çıkarttın bunu?" der gibi dilinin ucuyla selamı aldı. Ama hemen başka bir konuya dalarak bu faslı kapatmaya çalıştı.
Ondaki o panikleme ve hocasının selamını alamama ezikliğine şaşırdım... Bana çok tuhaf geldi... Tabii gönlümdeki Kurtan Hoca karakterini de tuzla buz etti.
Çünkü ya o insanlara kendisini farklı tanıtmış, şimdi gerçek kimliğinin ortaya çıkmasından endişelenmişti. Ya da kendini etliye sütlüye karışmak istemeyen bir tip olarak lanse etmeye çalışırken biz onu faş etmiştik. Ne olursa olsun o davranış bize yakışan durum değildi. Çünkü insan, Hazreti Mevlana'nın buyurduğu gibi "ya olduğu gibi görünmeli, ya göründüğü gibi olmalıydı..."
B.O.-Sivas

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.