Yolumuz İskeçe'ye düşünce...

A -
A +

Babamdan kalma bir alışkanlıktır. Vaktim ve imkânım olduğu müddetçe her cumayı bir başka camide kılmaya gayret ederim... Anadolu'ya izne giderken de vaktimiz müsait olmuş ve cuma namazını kılmak için İskeçe'ye uğramıştık. İskeçe Yunanistan'da. Yol tabelaları da "Xanthi" olarak yazıyordu. Batı Trakya dediğimiz bu coğrafyada üç önemli tarihî kentimiz var... Gümülcine, Dedeağaç ve İskeçe... Osmanlı döneminden kalma ruhaniyetin yaşadığı bir üçgende İskeçe Batı Trakya'nın âdeta kalbi ... Zaten müftülük de İskeçe'de... Müslümanların yoğun yaşadığı bu güzel tarihî şehirde selatin camilerine benzer cami olmasa da yine de diğer şehirlere göre bir hayli mahalle camii var. Cuma günüydü. Tabelaları takip ederek vardık İskeçe'ye. Girişte baktık, kılık kıyafetleriyle başörtüleriyle tam bir Anadolu kadınına benzer kadınlar gördük. Kardeşime dedim ki: -Bir sor bakalım. Cami var mı buralarda. Kardeşim gidip sorduğunda Türkçe bilmediklerini fark ediyor: "Bu kadınlar Türk değil mi yoksa?" Bu arada, o başörtülü kadınlar da birbirine bakıyor ve biri diğerine soruyor: "Bu kız ne soruyor?" Biri cevap veriyor diğerine: -Kendi evlerini soruyorlar. O vakit kardeşim şok olmuş. Ne demek kendi evleri? Sonra bize el kol işaretiyle camiyi tarif ettiler. Tariften yola çıkarak gittik. Namaz sonrası hoca efendiden öğrendik ki bunlar İslamiyet'i unutmuş olan Türk Yunan vatandaşlarıymış. Zaman içinde Yunanistan'ın asimilasyonuna maruz kalıp dinlerini dillerini unutmuşlar ama kılık kıyafetlerini kültür olarak unutmamışlar. Tabii büyük bölümü yine Müslümanlığını koruyor. Bunlar çok azınlıkta bir bölümmüş. Onlar da yaşantı olarak, giyim kuşam tarzı olarak yine eski Türklerin görüntüsüne sahipler. Neyse camiye vardık. Otobandan sağa sola sapmadan tabelayı takip ederek düz gittiğinizde küçük beyaz bir Osmanlı camisine denk geliyorsunuz. Çok hoş bir cami. Binalar arasında sıkışmış kalmış. Orada araba park yeri de var. Arabamızı park ettik. Şadırvanda abdest alırken karşıdan bir beyin beni izlediğini fark ettim. Hayırdır inşallah bu zat beni niçin göz hapsine almış olabilir ki? Abdest sonrası yanına vardım. -Türkçe biliyor musun beyefendi? -Biliyorum. Siz yolcu musunuz? -Evet. Fransa'dan Türkiye'ye gidiyoruz. Cuma namazını burada kılalım diye uğradık. Namaz sonrası yemek yiyip devam edeceğiz. Bir lokanta falan tarif edebilirseniz. -Hele bir namazınızı kılın da. -Bu az konuşan adam da kimdi? Bize ne demek istemişti? (Devamı yarın) Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.