Çocukluğumda kış gelecek diye çok korkardım. Fakirlikten de... Ömrüm hep böyle geçecek sanırdım. Bahçeli evimiz ahşaptı... Kuzine denen sobamız bir tek oturma odasında yanardı. Onun yanında büzüşüp oturmak, patates kızartmak çok hoşuma giderdi. Çağrıldığında evlere gelen masalcı amcamızı zevkle dinlerdik. Annem İbni Kemal ilkokulunda müstahdemdi. Yani bugünkü anlamda hizmetli... Babam şeker fabrikasında geçirdiği kazadan dolayı çalışamıyordu. Velhasıl evin erkeği anam olmuştu. Sabahları erkenden kalkar, gün ışımadan okula gider, sıraların tozunu alırdık. Yiğit bir kadındı... Mükemmel bir insan sevgisi vardı. Okulda çocukların Nuriye Annesi, mahallede komşuların Nuriye ablasıydı. Mahalleli hanımlar hep bizim evin üzüm serpenesinin altında toplanırlar, çamaşır asarlar, madımak ayıklarlar, erişte keserler, sohbet ederlerdi. İkramı çok severdi annem. Türkiye'nin her tarafından gelen arkadaşlarım bizde misafir olurlardı. Çocukken, babam dışarıda olduğu geceler annemle uyurdum. Yatmadan önce dualar okur, bildiği evliyaların ismi hürmetine isterdi Allah'tan. Bir akşam, okuldan eve dönüyorduk. Hava soğuktu. Anneme demiştim ki: -Anne ne olur okuldan eve biraz odun alalım. Annem hayatımın en büyük dersini verdi. O an iliklerime işleyen şu sözlerini hiç unutmam: -Oğlum Mehmet'im... Yavrum... Bekçi bizi görse ne deriz. Devlet malıdır, günahtır yavrum. Okulda bir gün hırsızlık yapılmış ve okul idaresi beni de çağırmıştı. Rahmetli annem: -Müdür Beğ müdür beğ, ben çocuğuma haram süt emzirmedim, demişti. Rahmetli annemin bize ne değerler kazandırdığını yaşım ilerledikçe anladım. Büyüklere bağlılığını ise anlatamam. Öğretmenliği bırakıp İhlâs'ta çalışmaya başlarken Tokat'tan ayrılıp Amasya'ya gidecektim. Annemin rızasını alarak ayrılmak istedim. Elini öptürürken bana dönerek demişti ki: -Yavrum, Mehmet'im... Allah yoluna git de nereye gidersen git. Annemde kalp, şeker, tansiyon vardı. Amasya'ya giderken kitapları ona bırakmıştım. Ziyarete geldiğimde kapıyı açar açmaz "yavrum karnın aç mı?" diye sorar anlatmaya başlardı: -Yavrum gece yatarken kalbim sıkıştı, sürüne sürüne gittim. Hocamızın kitabını aldım. Kokladım kokladım. Çok şükür kalkarak yattım. Yalnızlığında ne zaman daralsa hep büyüklere sığınırdı. Canım annem... Yüreğinden sevgi dolu, cömertlik dolu, dürüstlük dolu bir yürek verdin bize. Bir ömür yaşadıktan sonra seni yeni yeni anlıyorum. Ata sağ iken anlaşılmıyormuş annem. İnşallah çocuklara olan sevginden dolayı Rabbim bana senin adına bir öğrenci yurdu yaptırmayı nasip eder. Mehmet Akıllıoğlu - Sivas Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00