"Zehir vücuduma dağılmasın!"
25 Ağustos 2014 01:00
"Kadıncağız bunu anlatırken gözlerinden yaş gelmiş alnı terlemişti. Kendisini teselli etmeye çalıştım..."
Size bir günde ortaya çıkan bir rüyadan söz edeceğim... Kapı bir komşumun gördüğü bir rüya... Ve bu rüyanın hemen ardından aynı günde hayatlarını allak bullak edecek bir olayın cereyan etmesi... Bu ibretlik hadisenin komşum tarafından fark edilip daha da üzülmesini istemiyorum. Beni burada en çok etkileyen bir rüyanın nasıl bu kadar net görüldüğü ve görülen bir rüyanın nasıl bu kadar bire bir ortaya çıkmasıdır...
Sabah kahvaltısından sonraydı. Eşlerimiz işine gittikten sonra biz hanımlar kapı komşusu olarak arada birbirimize kahve içmeye giderdik. Komşum çağırmıştı. "Kahve yapıyorum gel" diye. Her zamanki gibiydi. Bazen ben onu çağırırdım kahve içmeye, bazen o beni... Neyse kahvelerimizi yudumlarken iç çekişinden bir sıkıntı yaşadığını anladım. Sordum:
-Neyin var, iç çekiyorsun.
-Hiç sorma komşum, dedi. Öyle bir rüya gördüm ki, daha hâlâ etkisindeyim.
-Hayırdır inşallah.
-Evde miyim neredeyim bilmiyorum. Bir yılan geliyor arkama atletin içinden girip sırtımı ısırıyor. Korku ve dehşet içinde elimi sırtıma götürmeye çalışıp yılanın başından yakalıyorum. Ama çekip oradan alamıyorum. Sonra eşime bağırıyorum. "Yılan soktu beni. Koş gel de şu zehir vücuduma dağılmadan çıkart!" diye haykırıyorum. Bizim adam koşup geliyor. Yılanı tutup sırtımdan çıkartıyor. Yılan çok fena canımı yakıyor ama gelip onu oradan çıkartıyor..."
Kadıncağız bunu anlatırken gözlerinden yaş gelmiş alnı boncuk boncuk terlemişti. Kendisini teselli etmeye çalıştım. "Rüyadır gelip geçer" dedim. "Rüyanı kocana anlattın mı?" diye sordum. "Hayır anlatmadım" dedi. "İyi ki anlatmamışsın. Haydi kendine gel, unutmaya çalış" dedim.
Sonra oradan buradan konuşurken biraz rahatladı ama yüreğindeki o sızı onu derinden etkilemişti...
Evime geldim. Öğleden sonraya kadar temizlik şu bu derken akşam için yemek hazırlamaya niyetlenmiştim ki yandaki daireden bir çığlık koptu. Yüreğim ağzıma geldi. Hemen komşumun evine seğirttim ki komşum aldığı haberle kendini yerden yere atıyor.
-Samet adam bıçaklamış. Aman Allah'ım şu başıma gelene bakın!..
Samet komşumun kocasıydı. Beynimden vurulmuşa döndüm. Nasıl olmuştu ne olmuştu? Bir karıncayı bile incitmeyen Samet bir adam bıçaklamıştı. Bıçakladığı adam ölmüş müydü?
Kadıncağız alelacele üstünü başını giyip asansöre bile binemeden merdivenlerden ağlaya ağlaya gitti... Yanındaki oğluna da bir şey soramadık. Devamı yarın
Size bir günde ortaya çıkan bir rüyadan söz edeceğim... Kapı bir komşumun gördüğü bir rüya... Ve bu rüyanın hemen ardından aynı günde hayatlarını allak bullak edecek bir olayın cereyan etmesi... Bu ibretlik hadisenin komşum tarafından fark edilip daha da üzülmesini istemiyorum. Beni burada en çok etkileyen bir rüyanın nasıl bu kadar net görüldüğü ve görülen bir rüyanın nasıl bu kadar bire bir ortaya çıkmasıdır...
Sabah kahvaltısından sonraydı. Eşlerimiz işine gittikten sonra biz hanımlar kapı komşusu olarak arada birbirimize kahve içmeye giderdik. Komşum çağırmıştı. "Kahve yapıyorum gel" diye. Her zamanki gibiydi. Bazen ben onu çağırırdım kahve içmeye, bazen o beni... Neyse kahvelerimizi yudumlarken iç çekişinden bir sıkıntı yaşadığını anladım. Sordum:
-Neyin var, iç çekiyorsun.
-Hiç sorma komşum, dedi. Öyle bir rüya gördüm ki, daha hâlâ etkisindeyim.
-Hayırdır inşallah.
-Evde miyim neredeyim bilmiyorum. Bir yılan geliyor arkama atletin içinden girip sırtımı ısırıyor. Korku ve dehşet içinde elimi sırtıma götürmeye çalışıp yılanın başından yakalıyorum. Ama çekip oradan alamıyorum. Sonra eşime bağırıyorum. "Yılan soktu beni. Koş gel de şu zehir vücuduma dağılmadan çıkart!" diye haykırıyorum. Bizim adam koşup geliyor. Yılanı tutup sırtımdan çıkartıyor. Yılan çok fena canımı yakıyor ama gelip onu oradan çıkartıyor..."
Kadıncağız bunu anlatırken gözlerinden yaş gelmiş alnı boncuk boncuk terlemişti. Kendisini teselli etmeye çalıştım. "Rüyadır gelip geçer" dedim. "Rüyanı kocana anlattın mı?" diye sordum. "Hayır anlatmadım" dedi. "İyi ki anlatmamışsın. Haydi kendine gel, unutmaya çalış" dedim.
Sonra oradan buradan konuşurken biraz rahatladı ama yüreğindeki o sızı onu derinden etkilemişti...
Evime geldim. Öğleden sonraya kadar temizlik şu bu derken akşam için yemek hazırlamaya niyetlenmiştim ki yandaki daireden bir çığlık koptu. Yüreğim ağzıma geldi. Hemen komşumun evine seğirttim ki komşum aldığı haberle kendini yerden yere atıyor.
-Samet adam bıçaklamış. Aman Allah'ım şu başıma gelene bakın!..
Samet komşumun kocasıydı. Beynimden vurulmuşa döndüm. Nasıl olmuştu ne olmuştu? Bir karıncayı bile incitmeyen Samet bir adam bıçaklamıştı. Bıçakladığı adam ölmüş müydü?
Kadıncağız alelacele üstünü başını giyip asansöre bile binemeden merdivenlerden ağlaya ağlaya gitti... Yanındaki oğluna da bir şey soramadık. Devamı yarın