15 Temmuz’da kahraman milletimiz, dillere destan direnişi ile hem bir darbe girişimini püskürtmüş hem ülke demokrasisine ve hukuk devleti yapısına canı pahasına sahip çıkmıştır.
O gece herkes “milletin iradesi ve demokrasi dışında hiçbir siyasi iradeyi tanımıyoruz. Gün demokrasiye sahip çıkma günüdür!” diyerek kendini sokaklara caddelere attı… İnsanlar meydanlarda, hava alanlarında köprülerde öbek öbek toplandı…
Mermilerin altında, tanklara karşı vücutlarını siper ederek darbe girişimini kabul etmediğini demokrasiden ve seçilmiş hükûmetten yana olduğunu dünyanın hiçbir yerinde rastlanmayacak bir hızda ve kararlılıkta dünyaya ilan etti… Bu millet bugün de aynı kararlılıkla gücünü sandıktan, yetkisini milletten almayan hiçbir bir idareyi asla meşru kabul etmeyeceğini her platformda dile getiriyor…
Sayın Cumhurbaşkanı’mızın "Türk demokrasisinin bir daha böyle menfur saldırılara maruz kalmaması için sorumluluk sahiplerinin, özellikle sorumluluk duygusuyla hareket etmesi büyük önem arz ediyor” sözünü kendine rehber edindi… İçerideki hayat pahalılığını göstererek devletine karşı yapılan tüm kışkırtmalara rağmen bu millet sapla samanı her zaman birbirinden ayıran ferasetiyle dünyada dengelerin yeniden kurulma mücadelesinde devletinin yürüttüğü başarılı dış politikalarında her zaman devletinin yanında olacağını gösterdi…
15 Temmuz gecesi, aziz milletimizin muhteşem direnişiyle demokrasi ve milletin iradesi dışında bir seçeneğe boyun eğmediğini, eğmeyeceğini tüm dünyaya ispat ederken bu amansız mücadele vücudunu tanklara, mermilere siper eden kahramanlarımızın destansı mücadelesi ve cesareti ise tarihe geçmiştir…
15 Temmuz'un bugün 6. yıl dönümündeyiz. Ülkemizin demokrasisine, ekonomisine ve istikrarına birlik ve bütünlüğüne kastetmiş hain darbe girişimine karşı bu zafer günü artık “15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü” olarak kutlamaktadır…
Bu vesileyle bu destansı mücadelede vatanımızın savunmasında hayatlarını veren tüm aziz şehitlerimize Cenab-ı Hak’tan rahmet diliyor, gazilerimizi saygıyla ve minnetle anıyoruz.”
Ömer Reşat Altınok
ŞİİR
O gece…
Haber alan koştu abdestin aldı,
Temmuz sıcağında sokağa daldı,
Ya şehit ya gazi olmak muradı,
Yeter ki hainler kahrolup sinsin.
Vatan için çıktı, binler yüz binler,
Lakin gelmektedir acı haberler,
Ey aziz şehitler, şanlı gaziler
Temiz ruhlarınız şaduman olsun.
Bombalar yağıyor gazi meclise,
Tank mı sürülürmüş millet üstüne?
Bağrı yanıkların gür sinesine,
Abide dikilsin, orada kalsın.
Ankara, İstanbul tüm yurt sokakta,
Tek yürek bir millet dimdik ayakta,
İstikbal güneşi doğar şafakta,
İstiklal millete hayırlı olsun.
Ayrı gayrı olmaz bizim bu vatan,
Kanla sulanmıştır, şehittir yatan,
Bir daha gösterme ulu Yaradan,
Milletimin bahtı hep açık olsun.
Şiirin tamamı için:
Hüseyin Türkoğlu
ESKİMEZ KELİMELER
TAALLUKAT: Hısımlar, yakınlar.
ŞİAR: 1- Duyuş, düşünüş ve inanıştaki ayırıcı özellik, belgi. 2- Ülkü, düstur.
TEŞHİR: 1. Gösterme. 2. Sergileme. 3. Herkese duyurma, dile düşürme. 4. Bir hükümlüyü ceza olarak halka gösterme.
ATIL: 1. Tembel. 2. İşsiz, aylak. 3. Etkisiz, işe yaramaz. 4. Süreduran.
SİLSİLE: 1. Birbirine bağlı, birbiriyle ilgili şeylerin oluşturduğu dizi, sıra. 2. Bilinen en eski atalardan yaşayan torunlara kadar aile sırası.
MÜŞAHİT: Gözlemci.
MAHDUM: Oğul
MEVHUM: Gerçekte olmayıp var sanılan, var diye düşünülen, kuruntuya dayanan. Vehim kelimesi de aynı köktendir, kuruntu anlamındadır.
MEFHUM: Kavram.