15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü

15 Temmuz 2016’da yakın tarihimizin en korkunç en karanlık bir o kadar da en uzun gecesiydi bizim için… İlk defa böylesi hain bir saldırıyla karşı karşıya kalmıştı millet... Devlet... Devletimize göz diken hainlerin hem de kendi tanklarımızla, kendi uçaklarımızla bize; yani ordusuna milletine saldırdığına, düşmana karşı alınan jetlerimizin "Gazi Meclis"imize polisimize bomba yağdırdığı korkunç ve talihsiz bir geceydi… Hani ekonomik bakımdan bize diz çöktürmek isteyen ama başaramayan iç ve dış hainler bu defa askerimizin, polisimizin içine sızarak devletimizi içeriden çökertmeye çalışıyordu.

 

Buna “hain darbe girişimi” diyorlardı. Yani seçilmiş insanları sandık başında yenemeyeceğini anlayan namertlerin ülkemizi silah zoruyla, zorbalıkla, hileyle ve hainliklerle ele geçirme ve iktidara “darbe” ile sahip olma çabasıydı.

 

Ama sen rahat ol milletim... Biz bu vatanın evlatları olarak, demokrasi bilinci kazanmış, demokrasinin nimetlerinden yararlanan gençler olarak o gece her birimiz abdestlerimizi aldık, birbirimize sarılıp kucaklaştık, birbirimizle helalleştik…

 

Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın emri ile meydanlara aktık... Boğaz köprülerine, havaalanlarına yürüdük… Ülkenin dört bir yanında meydanları doldurarak tanklara, uçaklara mermilere göğsümüzü siper ederek millete karşı hiç kimsenin darbe yapamayacağını gösterdik. Hem de öyle bir gösterdik ki, vücutlarımızı tankların altına siper ederek… Uçaklara kafa atarak... Yollara etten duvar örerek... Kahraman ninelerimiz ve dedelerimizle 7’den 70’e herkes ellerinde Türk bayraklarıyla günlerce süren demokrasi nöbetleri tutarak...

 

Bu uğurda 251 canımızı şehit verdik… Binlerce gazimizi hastanelere taşıdık… Canımızdan can vererek şehadet şerbeti içerek bu vatanı yeniden kurtardık…

 

Ve 15 Temmuz 2016 yılında hain FETÖ örgütü tarafından yapılan darbe girişimine uğrayan ülkemizde vatandaşlar olarak vatanı için sokaklara döküldük, tankların üzerine çıktık, silahlara karşı göğsümüzü siper ederek bu zafere bir millet olarak imza attık... O günden bugüne de her 15 Temmuz’u, Demokrasi ve Millî Birlik Günü olarak kutlamaya başladık...

 

     M. İrfan Bayram

 

 

 

 

 

ŞİİR

 

 

 

     15 TEMMUZ MARŞI

 

 

 

15 Temmuz gecesiydi, hava sıcaktı,

 

Bir ihanet kalkışması ülkeyi yaktı.

 

Demokrasi darbe yemiş, şaşkındı millet,

 

Ya özgürlük bundan sonra yahut da zillet.

 

Başkomutan emir verdi: İnin meydana!

 

Sahip çıkın al bayrağa, aziz vatana!

 

Gün bugündü, bütün millet ayağa kalktı,

 

Çoluk çocuk ihtiyar genç sokağa aktı.

 

Milyonların ayak sesi titretti yeri,

 

Elde bayrak, dilde tekbir, koştu ileri.

 

Yerden, gökten o hainler ölüm saçarken,

 

Nice canlar şehit düştü bayrak açarken.

 

Kimi tanka kafa tuttu kimi silaha,

 

Demokrasi çiğnenmesin diye bir daha,

 

Serden geçtik vatan, millet, Allah aşkına,

 

Bütün dünya bunu görüp döndü şaşkına.

 

Demokrasi destanında şahitler biziz,

 

Bir ölünce bin dirilen şehitler biziz…

 

 

 

     Hanefi Söztutan

 

 

 

 

 

 

 

ESKİMEZ KELİMELER

 

 

 

MÜSTAKİL: 1. Kullanış yönünden başka bir yapı ile bağlantısı olmayan, bağımsız. 2. Kullanış yönünden belli kişi veya kişiler için ayrılmış olan.

 

MÜCERRET: 1. (felsefe anlamında) Soyut. 2. Katışık ve karışık olmayan. 3. Evlenmemiş, bekâr. 4. (dil bilgisi olarak) Yalın durum.

 

CAZİP: Alımlı.

 

TEBARÜZ: Belirme, görünme.

 

BARİZ: Açık, göze çarpan, belirgin.

 

UZUV: 1. Organ, 2. (Anatomide) Üye, 3. Parça, 4. Unsur.

 

MÜTEHASSIS: Uzman, ehil kimse.

 

NAZIR: 1. Bir yere doğru bakan, 2. Bakan.

 

NEZARET: 1. Bakma, gözetme, gözetim. 2. Gözaltı, 3. Nezarethane (göz altına alınan yer) 4. Bakanlık. 5. Görü.

 

ZAHİR: 1. Açık, belli. 2. Dış yüz, görünüş. Kuşkusuz, elbette, şüphesiz.

 

ZAHİRE: Gerektiğinde kullanılmak için saklanan tahıl, aşlık.

 

ZAHİREN: Görünüşte.