20 Ocak katliamı (Sovyet mezalimleri)

A -
A +
Sovyetler Birliği (1917-1991), merhametsiz bir emperyalizm hikâyesi; bir zulümler manzumesinin faturasını orada yaşayan Müslüman Türkler ödemiştir. Bunun son misali, Azerbaycan’ın payitahtı Bakü’de 20 Ocak 1990’da yaşanan “Qara Yanvar” (Kara Ocak) katliamıdır.
1980’li yıllarda Sovyet sistemi sarsılmaya başlar. Azerbaycanlı soydaşlarda millî heyecan ve emeller, istiklal ümidi yeşerir. Ruslar ise kati suretle buna izin vermemeyi veya akim bırakmayı tahayyül etmektedir. Bu hususta Ermeni Taşnak ırkçılarından faydalanırlar. Ermeniler 1989’da Karabağ’da ayrılıkçı harekete başlar. Bakü’de de bazı terör hadiseleri meydana gelir. Azerbaycan halkı haksızlığa sessiz kalmaz. İcap eden tedbirlerle, devasa nümayişlerle (gösteri) bağımsızlığına sahip çıkar. Kanlı Sovyet rejimi bu vaziyete tahammül edemez. Bakü’ye, 20 Ocak 1990 gecesi tankları, ağır silahlarıyla saldırarak masum ahaliyi katleder. Şehrin elektriğini kestikleri mezalim gecesinde Rus üniforması giymiş Ermeni teröristler de rol almıştır. Ancak ne tanklarının paletleri ne de döktükleri kan, zalim ve gayriinsani SSCB rejiminin 1991’de dağılmasına mâni olamaz.
Sovyet Rusya’nın kıyımları “qara yanvar” katliamıyla mahdut (sınırlı) değildir. Evvela, Türkler Slavlaştırma politikalarıyla millî-dinî kimliklerinden koparılmaya çalışılmıştır. Ahıska Türkleri ana yurtları “Ahalkelek” bölgesinden, 1944’ün “kara” bir gecesinde “hayvan vagonlarına” doldurularak Orta Asya’ya sürülmüştür. Kırım Türkleri de aynı yıl kadim yurtlarından koparılmış; yollarda, gittikleri yerlerde on binlerce soydaş hayatını kaybetmiştir. 1920’li, 30’lu yıllarda Azerbaycanlı, Kırımlı, Türkistanlı ilim adamları, mütefekkirler türlü bahanelerle idam edilmişler; Sibirya’ya sürgün edilerek şehit edilmişlerdir. Türkiye ve Türk dünyası olarak; 20 Ocak felaketlerini tekrar yaşamamak için daima vahdet dairesinde olmalı güçlenmeliyiz.
     Hakan Karagöz-Rehber Öğretmen
 
 
ŞİİR
 
     Toroslar
 
Toroslarım hep beyazla süslenir
Karaman'dan ekip bize seslenir
İvriz gözü kar suyuyla beslenir
Bahar gelsin bu tarafa gidelim.
 
Bu yollarda yol erleri gerekir
Gözü kara alperenler hep gelir
Kalk be gardaş kervan yolda düzelir
Bahar gelsin bu tarafa gidelim.
 
Mir'i alay dedem Karapınardan,
Yılkı atlarıyla göç etmiş burdan,
Ereğli'nin havucundan bulgurdan,
Yaz ayları yemek yapa gidelim.
 
Yörükler kış boyu baharı bekler.
İki büklüm koca ve de bebekler,
O zaman yollara dökülecekler.
Bahar gelsin yaylalara gidelim.
 
Hazırlıklar artık tamam olunca,
Karlar eriyip de sular coşunca,
Mehter davulları güm güm vurunca,
Bahar gelsin yaylalara gidelim.
 
Ayran dede bu yerlerin banisi.
Zirveden geliyor bir Yörük sesi.
Ne çadırı kalmış ne de devesi,
Bir kıl çadır ile coşa gidelim.
 
Ahmet Bulut Gezendeli has yörük,
Soyu sopu temiz hem Müslüman Türk.
Maksadı Türk İslam davası büyük,
Rahmet-i Rahmana koşa gidelim.
 
Dokuz ışık dokuz yerden ses gelir,
Yiğitler yiğidi bize seslenir.
Bahar olur yaylalarım şenlenir,
Altaylardan Toroslara gidelim.
 
Kazım Baba el Meraş'i sen söyle.
Silkinip de davran yiğitçe şöyle.
Davamız ezelden ebede böyle,
Rabbimizsin kalubela diyelim.
 
     Kazım Temir-Abdullah Hergüner
 
 
 
 
ESKİMEZ KELİMELER
 
MÜKTESEB: İktisap olunmuş, kazanılmış, edinilmiş, elde edilmiş. Müktesep Hak: Kazanılmış elde edilmiş hak.
HÂLİS: 1. Hilesiz, katkısız. 2. Erkek adı.
HALVET: 1. Yalnız, tenha kalma, tenhaya çekilme, tenhalık. 2. Tenha yer. 3. Hamamın sıcak bölmesi.
HÂMİL-E: 1. Yüklü. 2. Gebe. 3. Hâiz. 4. Sahip, malik. 5. Taşıyan, götüren. 6. Uhdesinde bir poliçe bulunan.
HANÇERE: Hançere, gırtlak.
HÂRİCEN: Hâriçten, dıştan, dışarıdan.
ÎCÂB: 1. Lâzım gelme, gerek. 2. Bir sözleşme için ilk söylenen söz. 3. Mantıkta olumlama, olumlu hâlde bulunma.
İFTİHÂR: 1. Övünme; koltuk kabartma. 2. Şeref, şan.
İSTİHZÂ': Biriyle eğlenme, alay etme.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.