Aile içi iletişimin iyi olduğu ailelerde tüm aile bireylerinin ruh sağlığı da olumludur. Aile içi iletişim konusunda toplum içinde en yaygın görülen yanlış inançlardan biri de aile içinde hiçbir sorun olmaması gerektiği düşüncesidir. Oysa sorun olmasından çok sorunun nasıl çözümlendiği daha önemlidir. Sorunun uygun bir biçimde çözülmesi de ancak etkili iletişim becerilerinin kullanılması ile mümkündür.
İletişimin temelinde yer alan dinleme ve anlatma, karşılıklı konuşmanın birbirinden ayrılmaz parçalarıdır. Eşler birbirlerine konuşma fırsatı verirken çocuklarına da böylesi fırsat vererek çocuğun önce kendini “birey” olarak algılamasına ve böylece ihtiyacı olan duygusal aktarımdan dolayı rahatlamasına imkân tanıyacaktır. Aile içi iletişimde diğer önemli nokta “empati kurabilmektir.” Empati, kendimizi karşımızdaki kişinin yerine koyabilme hadisesidir. Meselâ çocuk oynarken oyuncağını kırdığında “üzülecek ne var?” diyeceğimize, o oyuncağın çocuğumuz için ne kadar kıymetli olduğunu anladığımızı belirten cümleler kurmamız gerekir. “Oyuncağını çok sevdiğini ve buna üzüldüğünü anlıyorum” gibi.
Etkin aile iletişimi için gerekli şartlardan biri de, aile faaliyetlerinin plânlanmasına çocukların da katkıda bulunmalarına, fikirlerini söylemelerine izin vermektir. Meselâ; babanın hafta sonu ne yapalım diye aile içinde konuyu gündeme getirmesi evde herkese kendini daha iyi hissettirir. Sağlıklı iletişimin diğer şartı da ses tonudur. Ses tonumuzu konuya göre ayarlamalıyız ki, sevgimiz hissedilsin, hayır dediğimiz dikkate alınsın. Aksi takdirde ısrar geliştiren çocuklara sahip olabiliriz. Maddeler hâlinde belirtmek istersek etkili aile içi iletişim: Ailedeki her bireyin ruh sağlığını olumlu etkiler. Aile fertlerin birbirlerine yabancılaşmalarını engeller. Karşılıklı güvenin gelişmesini sağlar. Birlik, beraberlik ve bağlılığı arttırır. Yaşanan problemlere birlikte çözüm geliştirilmesini sağlar. Aile içi ilişkilerde açıklık ve şeffaflık sağlar...
E. Güler
ŞİİR
Ceddim
Osmanlı kültürü edep hayâlı,
İslam ahlâkından hâlis mayalı,
Edeb Ali, Hünkâr Veli duâlı,
Millet şuurlansın, yayın kardeşim!
Kuru cihangirlik değildir dâvam,
Allah'ın dinini kullara yayam,
Böyle der, Osman Bey, o ulu atam,
Ulu Çınar Kayı Boyu'n kardeşim.
Baba evlâdına müşfik ve yârdı,
Uzaktan sever ve de kollardı,
Yatak değil, 'uyku odası' vardı,
Böyle edepliydi soyun kardeşim!
İslam ahlâkında her şeyin özü,
Dinlemiş Osmanlım evliya sözü,
Harama bu yüzden bakmamış gözü,
Ondaki takvayı görün kardeşim!
Adalet, merhamet, muhabbet onda,
Düşmana karşı şecaat onda,
Canı feda etti Allah yolunda,
Gayrıdan fayda yok, duyun kardeşim!
Ceddimde meziyet saymakla bitmez,
Ciltlerle anlatsan, yine tükenmez,
Dünya hayranlığın gör ki, gizlemez,
Belgeleri ortaya koyun kardeşim!
Alaaddin Erdoğan
KISA KISA…
DOĞRU İNSAN: İnsan aslında hata ile maluldür derler. Ama insanda güzel hatıralar vardır. Bazen düşünürüz yeni biriyle tanıştığımızda, birinden hoşlanmaya başladığımızda, ilgimizi çeken biri olduğunda “acaba bu kişi benim için doğru insan mı?” deriz. Ama bugün bu söz çıktı karşıma düşündüğümde anlamlı geldi. Zaten bir insanı tanımadan, vakit geçirmeden, yola çıkmadan, alışveriş yapmadan vb. onun nasıl olduğunu bilemeyiz ki. Yani bir insanı tanıma aşamasında geçirdiğiniz zaman dilimi “hatıra” diyebilecek kadar güzel anlamlar içeriyorsa zaten doğru insanı bulmuş olmuyor muyuz? Gittiğiniz bir kafedeki konuşmaları ya da bir sinema veya tiyatro sonrası sizle filmi ya da oyunu eleştirmesi, sizinleyken mutlu olması kısacası beraber mutluysanız o insan sizin için doğru insan değil midir? Bir kişinin doğru insan olduğunu geçirdiğimiz zaman diliminin ne kadar anlamlı olduğundan çıkaramaz mıyız?
Nazar Sarıca-Ankara