Tevazu, ister cahilden, ister çocuktan olsun, hakkı duyduğun vakit, ona boyun büküp, onu kabul etmendir...
Çanakkale şehitlerimiz -2-
Düşmanlarımız önce Çanakkale’yi sonra İstanbul’u ve sonra… O kadar ağır bir savaştan belki tüm Türkiye… Ama Türk askeriydi onlar! Verir miydiler bu vatanı eloğluna?
Hayır!
“Allah Allah!” diye inleyen sesleriyle savundular bu toprakları…
Sevgili dostlar; işte böyle düşündükçe Çanakkale’yi, acaba kırmızıya çalmasaydı deniz, bu kadar hüzünlü dans etmeseydi yapraklar, rüzgârla ve kanla sulanmasaydı bu toprak, değerini bilir miydik? Üzerine titremezdik, sanki sıradan bir yermiş gibi gelirdi. Aslında Türkiye’nin her yeri gurur kokan topraklarla örtülü değil mi? Dünden bugüne onlarca savaş olmadı mı? Vatan uğruna bu topraklar kanla sulanmadı mı? Doğudan batıya onca insan şehit olmadı mı?
Geliniz bu vatan için, bizler için canlarını feda eden şehitlerimizin ruhu için dualar okuyalım… Hatimler indirelim…
Onlar öyle onurlu ve gururluydular ki yüreklerinin tam ortasında demirden ateş topları saplansa bile yüzlerinde vatanı uğruna can vermenin sevincini taşıyorlardı. Vatanımız için bizler için canlarını feda eden şehitlerimiz için bizler bir hatim değil binlerce hatim indirsek onlara karşı borcumuzu ödeyemeyiz. Bu borç ancak vatanına, devletine, milletine bağlı olmakla ve en müreffeh seviyeye çıkarmak için çalışmakla; kanunlara uymakla, kamu mallarına zarar vermemekle mümkündür.
Ey Anadolu’nun her tarafından gelip bu topraklarda yatanlar! Gözünüz arkada kalmasın. Biz bu aziz vatanı ister gecenin kör karanlığında, ister alaca şafakta olsun kimselere bırakmayacağız.
Çanakkale aslımızdır ve biz aslımızı unutmayacağız...
Mehmet Yümsel
ŞİİR
ZEYNEP'TEN ŞEHİT MEHMED'İNE MEKTUP
Kurşun yağmurundan çıkıp geleceksin Mehmed'im
Yağmur gözlerinden çıkıp gelecek
Her öğle üzeri Çanakkale'de Mehmed'im
Cenaze namazını kılacaklar
Çanakkale ve yapraklar sararmış etrafında
Boğaz'a kanat vurup bir rüzgâr geçiyor
Geceler, ''Saat üç, hadi kalk!'' diyecek
ve sen yağmurdan çıkıp geleceksin
Mehmed'im
Gözlerine bakıp sanki ''Gel!'' diyeceğim
Sanki ''Yiğidim!'' diyeceğim
Aydınlanacak gözlerim
Yıllar sonra bir gün rıhtımda
Suya bakıp titreyecek dudaklarım
Her öğle üzeri Çanakkale'de Mehmed'im
Cenaze namazını kılacaklar
İnsan kendine rağmen yaşayamaz
Kalbimiz beyaz derken biz siyah diyemeyiz
Diyemeyiz Mehmed'im
Sen daima inancımın adaletinden bahsederdin
Yapraklarını döker ıhlamur ağaçları şehitlikte
Ben içimde müstesna bir buluşma bahçesi donatırım
Bembeyaz
Bembeyaz Mehmed'im
Ağaçlar çocuklar gibi ellerini çırpar
Ta Çanakkale Boğazı'ndan yankılanır sesin
Geceler, ''Saat üç, hadi kalk!'' diyecek
ve sen yağmurdan çıkıp geleceksin
Mehmed'im
Rıdvan Üzel