Bütün insanlar bir anne babadan çoğalmışlardır. Firavun da Musa aleyhisselâm gibi bir insandır. Ama aralarında büyük farklar vardır. Fark, her şeyi yoktan var eden Allahü telaya iman edip itaat etmekte...
İmansızlık, korkunç bir hastalıktır. Allah’tan korkmayan, her şey yapabilir. Bu yüzden atalarımız “Kork Allahtan korkmayandan” demişlerdir. Kâfirlerin kalplerinde ve ruhlarında hastalık vardır. Bütün zulümlerinin kaynağı, bu imansızlık hastalığıdır. Tarih boyunca zalimler mazlumlara devamlı saldırmışlardır. Nice peygamberler şehit edilmiştir. İbrahim aleyhisselâm diri diri ateşe atılmıştır. Yahudiler Zekeriya aleyhisselâmı testereyle keserek şehit ettiler. Peygamber efendimiz, ne işkenceler gördü...
Bugünkü kefere zulmü ne ilktir ne de son olacaktır. Lakin Allahü teâlâ zalime mühlet verse de asla ihmal etmez. Yarına bırakır, ama yanına bırakmaz. Tarih sayfaları, azgın kavimlerin feci sonlarıyla doludur. Her şey en ince yerinden, zulüm ise en kalın yerinden kopar. Mazlum ile Allahü teâlâ arasında perde yoktur. Gün gelir bir sivrisinekle Nemrut'u devirir, gün gelir küçücük Ebabil kuşlarıyla Fil Ordusu'nu helak eder. Bir gün elbette bir aslan çıkagelir, zalimlerin demir kubbelerini başlarına geçirir...
İsrailoğulları hazreti Yakup aleyhisselâmın oğullarıdır. Yakup aleyhisselâmın bir adı da İsrail idi. İsrail, Allah’ın kulu (Abdullah) demektir. İsrailoğullarının kendi kardeşleri olan güzeller güzeli Hazreti Yusuf’a kastetmeleri tarihin en ibretli hadisesidir. Düşünün acımasızlık, gaddarlık, yalan, iftira, kin nefret ne ararsan bu kavimde âdeta genetik miras hâlini almış. Öz babaları olan Yakup aleyhisselâm, Yusuf’un hasreti ile gözlerini kaybettiği hâlde, on kardeşin hepsi yıllarca üç maymunu oynadılar...
Yahudiler fesat ve bozgunculuklarından dolayı tarih boyunca ne kendileri rahat edebilmiş ne de âleme huzur vermişlerdir.
İdris İspiroğlu
ŞİİR
Recâ
Her ahvalim aşikârdır zatına,
Senden maada kapı mı var gideyim?
Lütfedip çıkardın insan katına,
Çabam cüzi, vebalim çok, nideyim?
Sefihane sürükledim cesedi,
Kalbe koydum kıskançlığı, hasedi,
Bir top kefen, koca ömrün hasadı,
Defter dolu, kalem kırık, nideyim?
Yazıyormuş sağdakiyle soldaki,
Çıkar sandım görülenler faldaki,
Bilmem kaçıncı ay, hangi yıldaki,
Ayna gibi çıkıverdi, nideyim?
Burdan artık dönüş yoktur geriye,
Velev evlat bırakmış ol, beriye,
Helalliğin almadıkça hediye,
Yolum yokuş, yüküm ateş, nideyim.
Gıyabî hangisi vasfındır senin,
Günahkâr zavallı ismindir senin,
Nasihatin dinlemedin kimsenin,
Umut Rahman ve Rahim’den, nideyim.
Mustafa Özkahraman
SAĞLIK OLSUN
Kronik kabızlık ve ishal: Kabızlık, kişinin düzenli olarak tuvalet yapamaması durumu ve dışkıların sert ve kuru olmasıdır. Kabızlık genellikle kişinin beslenme ve su alımı ile ilgili problemler, hareket eksikliği, bazı ilaçlar, bazı hastalıklar veya sindirim sistemi ile ilgili anatomik problemler nedeniyle ortaya çıkar.
İshal ise, sindirim sistemi ile ilgili diğer bir rahatsızlık olup ve sık, yumuşak veya sulu dışkılamanın oluşmasına neden olur. İshal, genellikle enfeksiyon, beslenme hataları, bazı ilaçlar, bazı hastalıklar veya sindirim sistemi ile ilgili anatomik problemler nedeniyle ortaya çıkar. Bu hastalıklar sindirim sistemi üzerinde rahatsızlık verir ve idrar sistemi ile ilgili problemler oluşturabilir. [www.turkiyehastanesi.com]