Önce güzellik vardı, sonra aşk doğdu. Zaten bütün acıların kaynağı bu ‘sonra’ kelimesidir. Aşk, sevginin haddi aşarak kontrolden çıkmasıdır. Bu yüzden âşıklar normal ve makbul değildir. Her şeyin sebebi sevgilinin insanı bikarar eden güzelliğidir. Hâlbuki sevgili de mazurdur. Zira onun da elinde bir şey yoktur. Ona da güzellik ezelî hilkat ile gelmiştir. Âşık da maşuk da mazurdur. Bezm-i canda kimine kâm almak, kimine de yanmak kısmet olmuştur.
Çay, aşığın didelerinden dökülen kanlı gözyaşlarıdır. Öyle kırmızı, öyle yakıcı. Aşk ise, ay ile çayın insanın derununda buluşmasıdır. Vuslat, bir çift yüreğin ay ışığında, çay eşliğinde tutuşmasıdır. Çay âşığın dilini, ay ise, gönlünü yakar. “Çay lebsuz, ay dilsuz olur. Ay hilal olunca cenk meydanı, can pazarı kurulur. Yaylar gerilir, bütün oklar hedefe doğrulur. Aynı anda yüzlerce ok sevdalı yüreğe saplanır. Âşık ölene dek inlemek zorundadır. Bilen bilir, çay aşkla demlenir, aşkla içilir. Maksat badeyi kadehe dökmek değil, sevdayı gönle ekmektir.
Gökteki ay, sevgilinin gönlünün ak, duygularının pak olduğunu fısıldar. Çay ise, aşığın kanlı gözyaşına ve yanık yüreğine misaldir. Bu temiz yürek her daim sevgilinin ellerinde, avuçlarındadır. Sevgilinin titreyen elleri, âşığın mangal gibi ateşli yüreğiyle ısınır ancak.
Ay’ın haleleri sevgilinin duvağına, demli çay ise aşığın kanına benzer. Duvak masum ve pak, sevda sıcacık ocak olmalı ki, gölgesinde çay filizi gibi bir hayat yeşersin. Gül gül koksun. En güzel sohbetler gül mevsiminde, ‘ay'ın altında, çayın etrafında yapılır. Çaya giden bütün yollar aşka çıkar. Türk evladı üzümün kızıyla orda burada fingirdeşmek yerine, çay eşliğinde nazlı hilaliyle söyleşir. Her dem vuslat için can atar. Canını, canana adar. Tabii ki taze, sıcak, kan kırmızı çay eşliğinde tutuşur sevdalar, yürek yürek, damar damar…
Çayın yeşili vb. de vardır lakin, gözümüz ‘al'dan yanadır. Zira dilber al yanaklı, gönder al bayraklıdır...
İdris İspiroğlu
ŞİİR
Osman Gazi olmak...
Osman Gazi olmaktan geçiyor,
Osmanlı'nın yeniden dirilişi...
Fetihçi ruhun kıtalar fethetmesi...
Siz Osman Gazi olmadan
Fatih olamazsınız!
Fatih olmadan
Sultan Süleyman olamazsınız!
Osman Gazi,
Yeryüzünde ulu bir çınar ağacı...
Dalgalandırdı gazâ bayrağını…
Yaşattı tarihin kırılma anını…
Konstantiniyye’yi fethetmek,
Fetih stratejisi…
İ’la-yı Kelimetullah asıl gayesi.
İlahi aşk ateşi ile tutuşturdu
Fetihçi ruhunu…
Koyunhisar’da bozguna uğrattı
1302’de Bizans ordusunu…
Tarih sahnesine
Karizmatik lider doğdu.
Gönüllerde taht kurdu.
Hasan Kaya-Antalya
DUYGU DAMLASI
Leke!..
Bir akşam mutfakta bulaşık yıkarken yanıma babam geldi. Eline mutfak tezgâhının üzerindeki boş çöp kovasını aldı, yıkamaya başladı ve bir yandan da hayıflanarak:
-Çöp kovasını sık sık yıkamazsan temiz olmaz. Her köşesini detaylıca temizlemen lazım, sonra lekeleri çıkmıyor, dedi.
O anlatırken ben de şunları düşünüyordum. “Gönlümüzü de işlenen günahlardan arındırmazsak siyah lekeler oluşur. Büyür büyür ve kapkara olur. İstiğfar çekmek, gönlümüzün temiz kalmasına sebep olur. Sık sık tevbe istiğfar çekmezsek eğer gönlümüzde oluşan lekelerin temizlenmesi de zor olur.” Sizce de hayat her hâliyle insanı anlatmıyor mu? B. Öncül