“Kirpiklerimde sıcak bir gözyaşı gibi usulca oturmuş gözümün nuru kızıma…"
Modern çağ diye nitelendirilen bu zamanlarda babanın aile içindeki konumu muhtelif değişimlerden geçiyor. Babanın içtimai hayatta bulunduğu yer hızla menfi bir hâle evrilse de henüz değişmeyen sabitlerin olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Misal, ailenin geçim derdi hâlâ babanın en önemli ve değerli sorumluluğunda. Bunun yanında bir otorite mercii olarak baba, “Demokles’in Kılıcı” gibi ortalama bir ailede hâlâ cari bir figür. Dışarıdan gelebilecek her türlü tehlikeye karşı aileyi koruma sorumluluğu da babaya ait. Hâlen aile içinde oluşan herhangi bir maddi-manevi sorunda herkes babanın gözünün içine bakar, meselenin hallolması hususunda tek yetkili kişi baba görülür. Anne ne kadar sert ve disiplinli ve aslında çoğu hususta son karar makamı olursa olsun son kertede çocukların yaramazlıkları ile ilgili topu babaya atma hususunda pek mahirdir.
Babalar, genellikle hassaten kız evlat(lar) için hayatlarında kendisini her zaman sarıp sarmalayan, koruyucu bir yerde durmuş, bundan mütevellit onlar için baba her daim özel; ne kadar huysuz olursa olsun kızlarına karşı hep yufka yürekli olmuştur.
Çevremde de zaman zaman gördüğüm üzere kızlar ile babalarının en hüzünlü anları babaların kızlarını gelin ettiği zamandır.
Kızlarını gelin etmiş büyüklerime sorduğum “Abi nasıl gelin ettin, ağlamaktan bir hâl olmadın mı?” sorularıma verdikleri çaresiz fakat belli etmemeye çalışsalar da yüzlerine oturan o hüzünlü hâli gördükçe yavaş yavaş değil hem de pek hızlı o ayrılık zamanına yaklaşıyor olmak beni de istemsizce düşündürmüyor değil.
Anadolu'da bir söz vardır erkekler için; kız çocuğunun kıymetini izhar eden:
“Kız babası olmayan baba oldum demesin!..” Bana ilk evladının kız evladı olmasını nasip eden Rabbime hamdolsun.
Onur Genişcan
DERBİ: İngilizce kökenli bu kelime, at yarışlarındaki büyük koşu için söylenirken ülkemizde genel olarak futbolda aynı şehirdeki büyük takımların karşılaştığı müsabakalar için kullanılır olmuştur. 19. Yüzyılın başlarında İngiltere’de ortaya çıktığı söylenir. Türk Dil Kurumu sözlüğünde de 1. Aynı şehrin takımları arasında oynanan oyun. 2. Büyük takımlar arasında oynanan oyun. 3. Yılda bir kez yapılan, üç yaşına gelmiş atların katıldığı yarış, olarak açıklanmaktadır...
Ülkemizde özellikle futbolda aynı şehrin takımları arasında oynanan maçlar derbi diye adlandırılır ama aslında derbi branş fark etmeksizin bütün spor dalları için kullanılmaktadır. Dolayısıyla branş fark etmeksizin aynı bölgedeki, aynı şehirdeki iki takımın birbiriyle karşılaşmasına derbi müsabakası denir diye de tanımlanabilir. Derbi, taraftarların büyük ilgi gösterdiği büyük mücadele ve heyecanların yaşandığı müsabakalardır.