Bakacak hasta bulamayan hekim!

A -
A +
Sevgili Peygamberimiz sağlık bilgisini çeşitli şekillerde övmüştür. Bir hadis-i şerifte, "İslâm ilmi ikidir: Beden bilgisi, din bilgisi" buyurulmuştur.
İslâmiyet, beden bilgisini, din bilgisinden önce öğrenmeyi emrediyor. Çünkü bütün iyilikler, bedenin sağlam olması ile yapılabilir. Bugün, bütün üniversitelerde tıp iki kısım hâlinde incelenmektedir. Biri "hijyen" yani sağlığı korumak, ikincisi "terapötik" yani hastaları tedavi etmektir. Bunlardan birincisi önce gelmektedir. Çünkü insanları hastalıklardan korumak, sağlam kalmayı sağlamak, tıbbın birinci vazifesidir. Hasta insan, iyi edilse de, çok kere, arızalı, çürük kalır...
Mevahib-i Ledünniyye'de şöyle bir olay anlatılmaktadır: Rum imparatoru Herakliyus, Peygamber Efendimize birçok hediye göndermişti. Hediyelerden biri de bir doktor idi. Doktor:
-Efendim! İmparator ekselansları beni, size hizmet için gönderdi. Hastalarınıza ücretsiz bakacağım, dedi.
Sevgili Peygamberimiz Eshabına emretti, kendisine bir ev verdiler. Her gün nefis yiyecek, içecek götürdüler. Böylece günler, aylar geçti. Ancak doktora kimse gelmedi... Bir müddet sonra doktor, utanarak huzura geldi:
-Efendim, buraya, size hizmet etmeye geldim. Fakat bugüne kadar, bir hasta bile gelmedi. Ben yiyip içtim, rahat ettim. Artık gideyim, diye izin istedi.
Peygamber Efendimiz ona buyurdu ki:
-Sen bilirsin. Eğer daha kalırsan, misafire hizmet ve ikram etmek, Müslümanların vazifesidir. Gidersen de yolun açık olsun. Yalnız şunu bil ki, burada senelerce kalsan, sana kimse gelmez. Çünkü Eshabım temizliğe ve sağlığına çok dikkat eder. Acıkmadıkça bir şey yemez ve sofradan, doymadan kalkar…
Evet, bu iki ana esas asırlar sonra anlaşılabilmiştir. Bugün gerçekten de tıbbın üzerinde durduğu en önemli husus temizliktir. Ayrıca doktora gittiğinizde ilk önce söylediği de perhizdir, yani diyet. Hadis-i şerifte buyurulduğu gibi:
“Hastalıkların başı, çok yemektir. İlâçların başı, perhizdir.”
       Elif Azra Çelebi
 
 
 
 
ŞİİR
 
                       Arkadaş
 
Geçse yazla baharın, gelse kar kış ve güzün,
Gençlik elden gitse de, sarsa ömrünü hüzün,
Darda kalsan bir gece, hasta isen gündüzün,
Sana kardeşten öte, sevmiş olmuştur adaş,
Derdine derman bil sen, koşar gelir arkadaş.
 
Şu vefasız dünyada, odur gölgenden yakın,
Sevin kederlenme ha, ne hüzünlen ne yakın,
Unutma ki dostun var, can yoldaşın yüz akın.
Sarsa dertler gönlünü, birikse gözünde yaş,
Şefkatli bir mendildir, koymaz siler arkadaş.
 
Bir gün kırık camına, yağmur tipi vuracak,
Belki hüznün her türü, kalbini çok buracak,
Bunlar yine dostunun, sayesinde duracak.
Bakmışsın ki misk tüten, elinde bir kâse aş,
Tebessümle kapını, çalar candan arkadaş.
 
O bulunmaz bir nimet, öyle sıcak bir can ki,
Aşın suyun ekmeğin, hayat nefesin sanki
Vefalı dostun varsa, bahtiyarsın inan ki.
İncitmez asla kırmaz, hatta çatmaz bile kaş,
Empatide deryadır, zarar vermez arkadaş.
 
Rüzgâr keskin esse de, ayrılsa bazen yollar,
Çok uzakta kalsan da, takip eder hep kollar,
Kavuşmak zor olsa da, sıcacık selam yollar.
Zor gününde şüphesiz, uğruna feda der baş,
İşte tam böyle dosta, denir gerçek arkadaş,
 
                          Seyfettin Karamızrak
 
 
 
BİTKİLERİN DİLİ
 
FINDIK: Yurdumuzda yetiştirilen başlıca kültür çeşitleri; tombul fındık, sivri fındık, badem fındık, kan fındığı ve foşa fındığıdır.
Fındık, vitamin bakımından çok iyi bir kaynaktır. En fazla B vitamini bulunur. 100 gram iç fındıkta 0,54 mg B vitamini, ayrıca az miktarda A ve C vitaminleri de vardır. Külünde %0,29 Ca, %35 P ve % 0,0041 Fe bulunur. Zengin bir besin maddesi olan fındığın 1000 gramı 725 kalori sağlar. Fındık meyvesi, yemiş olarak büyük miktarda tüketildiği gibi, pastacılıkta, helvacılıkta, tatlıcılıkta ve özellikle çikolata endüstrisinde de geniş ölçüde kullanılır. Kabuğundan yakacak olarak istifade edilir.
Fındık yağı eczacılıkta ve kokuculukta da kullanılırdı. Şimdi mutfaklarda da yağ olarak kullanılmaya başlandı.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.