Balonların rengi

Mahalleye taşındıkları günden beri kimse ile tanışıp da arkadaşlık kuramıyordu esmer renkli çocuk. Okula gittiğinde bile sınıfta arkadaş edinmekte zorluk çekmişti. Annesine söylediğinde “çocukların böyle arkadaşlıklara kolay alışamayabileceğini ama zamanla çok arkadaşı olacağını" söylemişti ona.

 

Yine böyle bir gün parka çıktıklarında, çocukların arasına yürüdü birkaç adım. Kimse onu yanına çağırmıyordu. O da kimseye yaklaşamıyordu. Bu arada parka gelen bir baloncu bütün çocukların odak noktası oldu. Yaşlı satıcı;

 

“Baloncu geldi baloncu” diye bağırıp rengârenk uçan balonlarının reklamını yapmaya başladı... Bütün çocuklar baloncunun uçan balonlarıyla ilgili hareketine kilitlendi. Baloncu amca herkesin dikkatini çekecek bir renk olan kırmızı bir balonu balonların arasından seçti. Diğerlerinin arasından ayırıp diğer eline alacaktı. Ama ip elinden kayınca kırmızı balon çocukların meraklı bakışları arasında gökyüzüne doğru süzülmeye başlamıştı:

 

“Balon elinden kaçtı…”, “Uçuyor”, “Balooon uçuyor...”

 

“Yakalayamadı.”

 

“Uçan balon...”

 

Çocukların cıvıl cıvıl bağırışları baloncuyu memnun etmişti. Akıllı baloncu elinden kaçan balonun iyi bir reklam olduğunu fark etti. Bu defa bilerek ve isteyerek ama farkında değilmiş gibi bir de mavi balonu elinden kaçırdı... Çocuklar ona da çığlıklar içinde karşılık verdiler. Sevinçler doruktaydı... Herkes baloncunun etrafına yığılmıştı.

 

Bu arada esmer çocuk yanına yaklaştı:

 

“Baloncu amca bir şey sorabilir miyim?”

 

“Sor çocuğum”

 

“Acaba siyah renkli bir balon bıraksaydınız o da diğerleri gibi böylesine yükselebilir miydi?”

 

İhtiyar baloncu gözleri boncuk boncuk bu esmer çocuğun içindeki derdi anlamıştı. Çocuğun hizasına kadar eğildi. Şefkatle başını okşadı ve dedi ki:

 

“Hiç üzülme çocuğum, balonları gökyüzüne uçuran şey balonların rengi değil içindeki cevherdir...”

 

     Zeynep Solmaz

 

 

ŞİİR

 

 

          Unutma

 

 

 

Ey gafil uyan, ansızın ölüm yolculuğunu unutma.

 

Yol korkuludur, korkusu çok kabir yolunu unutma.

 

 

 

Alçak dünyanın kuvvetine gururlanıp,

 

Yitirme sakın dinini Allah’ı unutma...

 

 

 

Bu gurur yurdunda bugün yaptıkların yanına kalır,

 

Yarın varacağın Allah’ın huzurunu unutma.

 

 

 

Zulmetme gücünün yettiğine gece gündüz sakın,

 

Seherde mazlum gönlünden kopan bedduayı unutma.

 

 

 

Gerip göğsünü dünya makamı ile salınma,

 

Sonunda yıkılıp düşeceğin kuyuyu unutma.

 

 

 

Kapına ölümün uğrar er ya da geç,

 

O geçmesi çok zor sırat köprüsünü unutma.

 

 

 

Ey, fakir kişiye küçümseyen gözlerle bakan,

 

O fakirliği ile övünen Şanlı Peygamberi unutma!

 

 

 

     İsmet Semiz

 

 

 

 

SAĞLIK OLSUN

 

 

Miyokardit: Erken miyokarditi olan bazı kişilerde semptomlar görülmez. Diğerlerinin hafif semptomları vardır. Yaygın miyokardit belirtileri şunlardır:

 

● Göğüs ağrısı ● Yorgunluk ● Bacakların, ayak bileklerinin ve ayakların şişmesi ● Hızlı veya düzensiz kalp atışı (aritmiler) ● Dinlenme sırasında veya aktivite sırasında nefes darlığı ● Baş dönmesi veya bayılacakmış gibi hissetme ● Baş ağrısı, vücut ağrıları, eklem ağrıları, ateş veya boğaz ağrısı gibi grip benzeri semptomlar... Bazen de miyokardit belirtileri kalp krizine benzer.

 

Miyokarditin Sebepleri nelerdir?:

 

Miyokardit enfeksiyonlardan, bazı ilaçlardan ve kimyasallardan veya tüm vücutta iltihaplanmaya sebep olan bir durumdan kaynaklanabilir. Çoğu zaman miyokarditin sebebi bulunamaz. [www.turkiyehastanesi.com]