Bana arkadaşını söyle!..

A -
A +
15. Yüzyılda Akhisar da yaşamış ve orada vefat etmiş büyük âlimi Şeyh İsa Mecdüddin Akhisari el Saruhani hazretlerinin kısa ve öz nasihati. Seyid Abdulhakim Arvasi Hazretleri Akhisar’a gelince bu zatın kabrini defalarca ziyaret etmiştir. Hem dünya hem de ahiret saadeti için yedi haslet:
Şeyh İsa hazretlerinin, huzuruna bir kişi gelir. “Sultanım bir arkadaşım var işleri hiç düzgün gitmiyor fakirleşiyor biz para toplayıp veriyoruz onu da batırıyor bir türlü sıkıntı ve fakirlikten kurtaramıyoruz” der. Şeyh İsa Hazretleri orada bulunanlara bu kişinin hâl ve hareketini sorar.
"Bu adam iktisatlı mı?"
“Hayır israfçıdır.”
“Aza kanaat eder mi?”
“Hayır” derler.
“İyi, salih insanlarla beraber olur mu?”
“Hayır, hep kötü ahlaklı insanlarla beraber olur” derler.
Şeyh İsa Hazretleri huzurunda bulunanlara, “Allah’ın vermediğini siz mi vereceksiniz? Onun sıkıntısı devam eder. Eğer bir insan her iki cihanda huzur ve saadet içinde yaşamak isterse şu sekiz hasleti uygulasın bak işleri nasıl düzelir:
1. Evvela Sabır
2. Kanaat
3. Kötü arkadaşlardan uzaklaşmak
4. İyi insanlarla kalkıp oturmak, onlarla arkadaşlık yapmak
5. Diline sahip olmak, yalan gıybet ve kötü söz söylemeyi terk etmek. Dilini kalbini Allah’ın zikriyle tezyin etmek
6. Hakkı halka şikâyet etmemek. Kadere rıza göstermek
7. Kâfir-Müslüman hiçbir insanın kalbini kırmamak. Eğer o arkadaşınız bu saydığım yedi hasleti uygularsa, sıkıntıdan kurtulur huzurlu bir hayat sürer.” 
     Orhan Yavuz Ejder-Akhisar/Manisa
 
 
ŞİİR
 
     Ne dedi?
 
Neyi söyleyeyim söyle nesini,
Adı Ahmet Mehmet Ayşe Fatıma.
Ne değerli hepsi bilse ismini,
Itiraz ediyor kendi zatına.
 
Gusül abdestini tarif et dedim,
Sana ne diyerek tepki işittim.
Sakin ol sükûnet iyidir dedim
Bildiğim ölçüde tarif eyledim
 
Namazı orucu sordum bilmiyor
Bilmediğini de kabul etmiyor
Namaz kitabını hediye verdim
Zamanım yok kitap okumam diyor
 
Dua ettim ya Rab hidayet eyle
İslam'ı kalbine sirayet eyle
Yumuşat kalbini huzura ersin
Yalvardım Allah'a hidayet eyle
 
Süleyman sonradan öğrendim kendim,
“Din sorana söylenirmiş efendim.”
Soru sorulmayıp hâl hatır eyler,
Meğer kişi sevdiğinin sözünü dinler.
 
     Süleyman Usta-Espiye Giresun
 
 
 
KELAM-I KİBAR KİBAR-I KELAMEST
(Büyüklerin sözü, sözlerin büyüğüdür)
 
Büyükler buyurdular ki: Bir gün Mazhar-ı Cân-ı Cânân "kuddise sirruh" hazretleri, bir kabirden geçiyormuş, bakmış ki, bir kadın azaplar içinde. Mübarek oradan geçememiş. Kendisi yetmiş bin Kelime-i tevhid okumuş, kabrin yanında duruyormuş. Ya Rabbi, nezdimde bulunan yetmiş bin Kelime-i tevhidi bağışladım. Eğer imanı varsa kurtulur, değilse bizden geçti, demiş. Daha bağışladım der demez, orası Cennet bahçesi olmuş... İşte Kelime-i tevhidin, yani hatm-i tehlilin ne kadar faydalı olduğunun bir ispatı da budur. Laf olsun diye dinlemeyin, bunu Mazhar-ı Cân-ı Cânân buyuruyor... (Kelime-i tevhid: La ilahe illallah, Muhammedün resulullah...)
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.