Besmelenin kültür ve inancımızdaki yeri

A -
A +
Besmele, Müslümanların hayatında büyük bir yer tutar. Bir Müslüman “eûzü besmele” çekmeden hiçbir işe başlamaz. Yataktan kalkarken, abdest alırken, namaza başlarken, bir iş tutarken, sofra kurarken, yemeye içmeye başlarken, yola çıkarken, Kur’ân-ı kerim okumaya niyetlenince, yatağa girince hep besmele çekilir... Böylece insan hayatında ve her işinde Allah'a bağlanır, ona yakınlık kurar, ona sığınır, onun emniyetine güvenir. Gerçekten bir Müslümanın ömründe besmelenin önemi büyüktür, insan ömrü boyunca “Bismillahirrahmanirrahim” diyerek hayatını süsler ve Allah ile beraber olur. İnsan hayatı da onunla değer kazanır. Bunun toplumda yankıları da görülür. Edebiyatta, sanatta, ilimde, ticarette, mektepte, medresede, okulda, hat sanatında hemen her sahada besmele vardır. Müslüman milletler buna değer vermişler, ferdin ve toplumun Allah'a olan bağlılığını bu sayede diri ve canlı tutmuşlardır.
Türk milleti de İslamiyet'i kabul ettiği zamandan beri buna değer vermiş, hayatının her safhasında besmeleyi baş üstünde tutmuş ve dilinden düşürmeyerek manevî zenginliğini korumuştur. Şiirlerde besmeleye yer verdiği gibi hangi ilim ve sanat alanında yazılırsa yazılsın ortaya konan her eserin başında besmele yer almıştır. Besmele zenginliğimiz olmuş yüzümüzü ve inanç dünyamızı aydınlatmış, dilimizle vücudumuzu Allah'a bağlamış, kalbimizi nurlandırmıştır.
Levhalara dökülmüş, araba, dükkân ve evlere asılmış, çeşitli yazı türleri ile "Aklâm-ı Sitte"de (altı çeşit yazı hat türü) yer verilmiş, gözümüzün önüne getirilerek hatırımıza ve hafızamıza nakşedilmiştir. Böylece toplumumuz aynı inanç birliği içinde şeytandan ve fitneden uzak olarak geleceğe yol almıştır. Bu da huzur ve güveni beraberinde getirmiştir. Yerine göre besmelenin harflerini yerine göre kendini geniş açıklamalarla dile getirmiş, işe Allah ismi ve besmele ile başlamanın önemini belirtmiştir. Süleyman Çelebi; “Allah adı olsa her işün öni/Hergiz ebter olmaya anun sonı/Her nefesde Allah adın di müdâm/Allah adıyla olur her iş tamâm…” diyerek de Allah, Rahmân, Rahîm isimlerini kendinde bulunduran besmelenin kıymetini anlatmıştır...
     Kemal K. Karapınarlı
 
 
 
ŞİİR
 
 
 14-20 Nisan Şehitler Haftası
 
Şehadet şerbetini içen yiğitler,
Cennette melekler dost olsun size.
Vatan için canın veren yiğitler,
Cennette melekler dost olsun size.
 
Yüce Rabbim sizi “ölmedi” diyor.
Şehit libasıyla gömünüz, diyor,
Şehit yıkanmıştır biliniz, diyor,
Mahşerde Peygamber dost olsun size.
 
Size bir hafta ayrılmış yetmez,
Ruhunuza hatimler bitmez tükenmez.
Yüce Rabbim buyurdu şehitler ölmez
Allah’ın dostları dost olsun size.
 
Can verdiniz vatan için sizler can,
Ezan için bayrak için feda can.
Sizi ne hoş tarif ediyor Kur'ân,
Kur'ân âşıkları dost olsun size.
 
  Süleyman Usta-Espiye Giresun
 
 
 
GÜZEL YURDUMUZ
 
ERZURUM-İSPİR: Erzurum’un bu şirin ilçesini, Doğu Karadeniz Sıradağları engebeli yapmaktadır. Bu dağların arasında Çoruh-Kelkit Vadi Oyuğu yer alır. Çoruh Irmağı ilçe topraklarını sular. Burada yüksek rakımlı ve düşük nem seviyesine sahip, verimli Çoruh Havzası’nı içine alan bölgede geleneksel yollarla İspir Fasulyesi üretilir. Arazinin dağlık ve makineli tarıma uygun olmaması sebebiyle elle yetiştirilir. Özelliği erken pişmesi, suda şişmesi ve pişince kabuk atmasıdır. Çok meşhurdur...
İspir’in ekonomisi tarıma dayalıdır. İklim şartları uygun olduğundan çeşitli tarım ürünleri yetiştirilir. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, fiğ ve patates olup ayrıca az miktarda fasulye, çavdar ve soğan yetiştirilir. Merkez ilçenin sebze ve meyve ihtiyacının büyük bölümü Çoruh Irmağı kıyısında yetiştirilir. Yaylacılık yöntemi ile hayvancılık yapılır ve en çok koyun ve sığır beslenir. İl merkezine 140 km mesafededir. Erzurum-Rize kara yolu ilçeden geçer...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.