Bilmek, anlamak değildir
18 Ocak 2024 02:00 | Güncelleme :18 Ocak 2024 01:19
Yeni aldığı arabasını karşı dükkânın tam önüne park etti. Arabasının gözünün önünde olmasını isterdi. Öyle de yaptı. Her gün saat 10.00’da bir kamyonet o dükkânın önüne yanaşır ve mal indirirdi. Kolileri iki adam hızlıca taşımaya çalışırdı. İşte o kamyonetin biraz sonra mal indireceği yerde komşunun arabası vardı.
Büyük hediyelik eşya dükkânına sürekli mal geldiğini o da biliyordu. Dükkânın önünde sürekli iki duba duruyordu. Ama o geldiğinde dubaları henüz koymamışlardı. Aslında her gün görüyordu karşıda yaşananları. Kaldırımda tabureler üzerinde çay içerken hemen yolun karşısında yaşanan olayı izliyordu ama görmek anlamak değildi. Biliyordu oradan mal indirildiğini ama bilmek, empati yapacağı anlamına gelmiyordu. Kendi işini yapmış, sorununu çözmüştü. Kendinin problemini çözüm yöntemi bir başkası için büyük sorun olsa da umurunda olmadı.
Kamyonetin karşı kaldırıma park edişini izledi. Kimse gelip rica etmedi arabası için. O da “Haksa, orası da benim hakkım” dedi. İki adam daha uzun mesafede hem de arabaların arasından taşıdı kolileri. Nice sonra işi çıktı, bindi arabasına bastı gaza.
Akşama doğru geldi dükkânına. Sokakta hiç park yeri yoktu. Bir tur attı, bulamadı yer. Döndü alt sokağa, arkadan dolaştı yine geldi sokağına. Tam dükkânın önünde etrafa bakınırken karşı dükkâna mal indiren kamyonetin şoförü el etti ona. Başını uzatıp baktı yandan. Şoför: “Ben biraz geriye alayım, sen ön tarafa girersin” dedi. Şoför arabayı çalıştırmadan iki üç metre kaydırdı kamyoneti. Adam oraya arabasını park ettiğinde o genç şoföre kısık bir sesle teşekkür etti. O sesi aslında sabah kısılmıştı. Belki de o şoför olmasa bir daha sesi hiç çıkmayacaktı. Öte yandan sana iyilik edene iyilik etmek elbette güzel ama marifet iyilik etmeyene bile iyilik edebilmekte imiş değil mi? Nasıl sevdik hepimiz o kamyonet şoförünü bak...
Serhat Yahyaoğlu
ŞİİR
Diyemezdik
Vermek istemeyip istek vermesen,
Akıl dehlizinde boğulurduk biz.
Gönül, nefsin peşi sıra giderken,
Dünyayı çözmek için koşuşurduk biz.
Kim bilir hangi ham hayal peşinde,
Sıra sıra, ilmek ilmek dizilirdik biz.
Meşgul etmeseydin kendi derdinle,
Hayatın anlamını bilemezdik biz.
Tevekkülden içmek kısmet olmasa,
İsyan denizinde boğulurduk biz.
Teslimiyet ruhumuzu sarmasa,
Akıl yumak olur, çözemezdik biz.
Muhabbeti kalbimize koymasan,
Bülbül figanını duyamazdık biz.
Habibinin sevgisiyle açmayan,
Güle inanır da aldanırdık biz.
Kâinatı tefekkür etmeden gitsek,
Sıratı bir solukta geçemezdik biz.
Sen’i değil, dinine düşmanı sevsek,
Liva-ı Hamd altında duramazdık biz.
Sen nasip etmesen, kör olan gözler,
Efendi’yi, Hocam’ı göremezdik biz.
Ruhları okşayan o güzel sözler,
Enver Abileri duyamazdık biz.
Bin kere hamd olsun bu nimetlere,
Şükrünü eda edemez yine.
Acıyıp merhamet etmesen bize,
Allah bir… Allah bir diyemezdik biz…
Şevki Nurullah-Ankara
SAĞLIK OLSUN
TİROİT BEZİ: Boynumuzun ortasında, âdem elması denilen sert çıkıntının altında yerleşmiş, kelebek şeklinde hormon üreten bir dokudur. Sağ lob, sol lob ve ortada bu iki kısmı birleştiren isthmus denilen bölümler den oluşur. Ağırlığı 10-20 gr civarındadır.
Tiroit bezi T3 (Triiodotironin) ve T4 (Troksin) denilen hormanlar üretir. Bu hormonlar bütün vücut metobolik aktivitesinin düzgün bir şekilde devamı için çok önemlidir. Bebeklerin beyin ve bedensel gelişimleri, erişkinlerin bütün vücut fonksiyonlarının sağlıklı devamı için zorunludur. Tiroit bezinde bu hormonların üretilmesi, depolanması ve buradan bütün vücut dolaşımına salgılanması çok hassas bir sistemle dengede tutulmaktadır. Bu hormonların üretmesini ve salgılanmasını düzenleyen TSH (Troit uyarıcı hormon) ise beynin alt bölgesinde yer alan hipofiz bezinden salgılanır. [www.turkiyehastanesi.com]