Bir Ahi Evran geleneği

A -
A +

Kalaycılık mesleğini biliyor musunuz? Günümüzde popüler kültür içerisinde turistik eşyalarda devam eden kalaycılık mesleği aslında ahilik kültürünün önemli umdelerinden biriydi… Kalaycılık çok değil bir nesil öncesine kadar hemen her evde bulunan bakır tencerelerin, bakır sahanların, bakır tavaların cezvelerin, yoğurt konulan stil helkelerin, su güğümlerinin üzerine çekilen nişadır ile birlikte eritilerek kalay madenini sürme ustalığıydı…

 

Kalaycılık aynı zamanda geleneksel mesleklerden bir tanesiydi. Bu meslek bakır kap kacak üzerinden gerçekleştirilirdi. Tabii ki binlerce yıl önce insanlık tabiatta bulduğu bu bakır madeninden bakır kaplar yaparken kalay madeninden de onları kalaylamayı ihmal etmemişti…

 

Önceleri kalay işi seyyar olarak yapılırdı… Kalaycılar köylere giderek elinde bir havalı körük ve örsle bu mesleği icra ederdi… Hatta bir de tekerlemesi vardı ahilikte… “Ustalar bilir işin kolayını, atar nişadırı alır kalayını; yüz gram kalay ile dolanır köyün alayını” derlerdi… Daha sonra kalaycılık mesleği de sabit yerlerde yapılır olmaya başlandı… Tezgâhta dinamo ile ocak çalıştırılır, kok kömürü yakılır ki yerli olanı tercih edilir, bakır kapları beyazlatan nişadır ve pamuk kullanılır, ardından hazırlanan kalay eritilir ve pamukla sürülürdü… Nereden hatırıma geldi bu meslek biliyor musunuz? Kalaycının yanında çırak olarak işe başlayan bir arkadaşım yıllar sonra kendisiyle görüştüğümüzde beni memleketine davet etmişti. Davet ederken bana verdiği değeri anlatmak için ustasından öğrendiği bir sözü söylemişti: “Ustam derdi ki ‘misafir vardır bir çay ikram eder uğurlarsın, misafir vardır götürüp lokantada yedirir içirir, en iyi otelde ağırlarsın, misafir vardır götürür evinde bulgur aşı yedirir koynunda yatırırsın... Sen benim bulgur aşı yedirip koynumda yatıracağım gardaşımsın...”

 

Ahilik mesleği sadece iş değil ahlak öğretirdi… Gelenek görenek öğretirdi…  Günümüzde bu samimi dostluklar ve iletişim ne acıdır ki eski mesleklerle birlikte yer değiştirmeye devam ediyor…

 

           İsmail Şimşek

 

 

 

 

 

ŞİİR

 

 

 

      GÖZLERİNDE AŞKI GÖRDÜM

 

 

 

Gözlerinde aşkı gördüm, sussa da gül dudakların.

 

Söylüyor gül yanakların, gözlerinde aşkı gördüm.

 

 

 

Ellerinde bir demet gül, feryad ediyorken bülbül.

 

Boynunu bükmüşken sümbül, gözlerinde aşkı gördüm.

 

 

 

Titriyordu gül, dizlerin, titriyordu gül sözlerin.

 

Kızarmıştı gül yüzlerin, gözlerinde aşkı gördüm.

 

 

 

Pencereden bakıyordun, gönülleri yıkıyordun.

 

Saçına gül takıyordun, gözlerinde aşkı gördüm.

 

 

 

Bakışınla yakıyordun, kendini gül, sıkıyordun.

 

Aşka selam çakıyordun, gözlerinde aşkı gördüm.

 

 

 

Kapında gül, bekletirdin, çileyi gül, ezberlettin.

 

İnan ki gül, çok naz ettin, gözlerinde aşkı gördüm.

 

 

 

Bir yandan çok istiyordun, diğer yandan korkuyordun.

 

Aşkını gül, saklıyordun, gözlerinde aşkı gördüm.

 

 

 

Evde yalnız kaldığında, pencereye vardığında.

 

Derin nefes aldığında, gözlerinde aşkı gördüm.

 

 

 

Dün gece, seni, seyreyledim, her hâlini ezberledim.

 

Çocuklara, gül, söyledim, gözlerinde aşkı gördüm.

 

 

 

Yıldızlarla konuşurdun, gizli gizli buluşurdun.

 

Saklardın gül, tutuşurdun, gözlerinde aşkı gördüm.

 

 

 

Yağmurlara anlatırdın, soranları atlatırdın.

 

Sonunda gül, hatırladın, gözlerinde aşkı gördüm.

 

 

 

Ormanlara koşuyordun, heyecandan coşuyordun.

 

Diyordun, gül kokuyordun, gözlerinde aşkı gördüm.

 

 

 

Van kedisi seviyordun, derdini gül, söylüyordun.

 

Seviyorsun biliyordun, gözlerinde aşkı gördüm.

 

 

 

Postacıyı gözlüyordun, mektupları özlüyordun.

 

Günleri gül, sözlüyordun, gözlerinde aşkı gördüm.

 

 

 

Kararsız gül açmıyor ki, gözlerden gül, kaçmıyor ki,

 

Başına gül takmıyor ki, gözlerinde aşkı gördüm.

 

 

 

Bir o yana, bir bu yana,  dolanırsın yana yana

 

Artık dön gel, aşktan yana, gözlerinde aşkı gördüm.

 

 

 

Ağlayarak dolanırsın, köşe bucak saklanırsın

 

Sen de bir gün, gül koklarsın, gözlerinde aşkı gördüm.

 

 

 

Sevenleri usandırma, âşıkları utandırma.

 

Aciz’im, gülü kandırma, gözlerinde aşkı gördüm.

 

 

 

         ACİZ - AGÖK (SULTAN DİVANINDAN)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.