Bir kitap, bin hitap

A -
A +

Her yıl mart ayının son pazartesi günü ile başlayan hafta Kütüphane Haftası olarak kutlanmaktadır. Kitap ilk insandan beri hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. İnsanlara doğru yolu, iki cihan saadeti yolunu gösteren şaşmaz rehber. Yaradan her asırda, her coğrafyaya, her kavme bir elçi ile beraber bir de kitap göndermiştir.

 

Kur’ân-ı kerimin ilk emri “Allah’ın adıyla oku”dur...

 

Okumak, insanla diğer canlıları ayıran bir özellik. Fakat emir, yalnızca okumak değil, Yaratan Rabbinin ismi ile okumak. O (celle celalühu) öyle büyük bir kerem sahibidir ki, kalemle yazmayı öğretmiştir. İnsana yazı yazmayı öğretmesi en büyük bir ihsan olarak bildirilmiştir. Bir an için yeryüzündeki bütün kitapların yok olduğunu ve okuma yazma bilen bir insanın olmadığını düşünelim. Acaba insanlıktan bir eser kalır mıydı?

 

İnsanlık tarihi kitap ile başlar. Tarih öncesi devirler ahmakların uydurduğu hurafeler. Bir kazı, bütün foyalarını meydana çıkarıyor. Doğru okusalar, elbette bilirlerdi. Bugün bilim ve teknolojide ilerlemiş milletlere baktığımız zaman okuma oranlarının da en yüksek olduğu görülür. Ancak kendilerini yaradan Rablerini unuttukları için, bütün insani değerlerini kaybetmekte, hatta yaptıkları buluşlarla insanlığın başına bela olmaktadırlar. Mübarek dinimiz, bütün değerlerin olduğu gibi, ilmin de kaynağıdır. Bir hadis-i şerifte mealen: "İlim olan yerde Müslümanlık vardır, ilim olmayan yerde Müslümanlık barınamaz.” buyurulmuştur. İlmin kaynağı âlimlerin sadırları ve kitapların satırlarıdır. Bunun için her caminin zengin bir kütüphanesi, okuma, çalışma, eğitim ve etüt salonları bulunmalıdır. Zira Suffa mektebi ile başlayan İslam eğitim kurumları camiler, medreseler ve kütüphaneler Selçuklu devrinde bir kubbe altında, Osmanlı döneminde ise bir külliye içinde toplanmıştır. Bu gelenek muhakkak yaşatılmalı, kitap hayatın her alanında yer almalıdır.

 

     İdris İspiroğlu

 

 

ŞİİR

 

 

     Hak yürüyüşü

 

Yürüyoruz, koşuyoruz biz,

 

Amacımız büyük, davamız büyük,

 

Dava ki hak davası,

 

Dava ki İslam davası.

 

 

 

İla-yi kelimetullah uğruna yürüyoruz biz,

 

İslam uğruna ölmek için yürüyoruz biz.

 

 

 

Ne mutlu bize ne mutlu bizlere,

 

Çağlar üstü nizam kurmak için

 

Yürüyoruz, ufuktaki İslam sancağına

 

Yürüyoruz.

 

 

 

Mazluma nefes, zalime korku için

 

Yürüyoruz, İslam sancağını üç kıtaya,

 

Dikmek için yürüyoruz, yeryüzünde

 

Müslümanı şad etmek için yürüyoruz.

 

 

 

Allah uğrunda, peygamber çizgisinde,

 

Şehadet için yürüyoruz,

 

Allah sözünü hâkim kılmak için yürüyoruz.

 

Devam edeceğiz, devam edecekler.

 

 

 

Unutmasınlar,

 

Hak yolda yürüyüşe başlayanlar

 

Asla ve kata yorulmazlar.

 

Biz ölümü özleyen adamlarız,

 

Yaşamaktan mı korkacağız?

 

     Ahmed Emin Solhan

 

 

ESKİMEZ KELİMELER

 

 

GÜZİDE: Seçkin, seçilmiş, mümtaz, elit.

 

TEVECCÜH: 1. Bir tarafa doğru yönelme, doğrulma 2. Yakınlık duyma, hoşlanma, beğenme, iltifat. 3. tasavvuf. Râbıta yoluyla gönlünü bağlama, kalben Hakk’a ve mürşide yönelme

 

TİLAVET: Kur’ân’ı güzel sesle ve kurallara göre okuma.

 

MESRUR: Sevinçli, memnun (kimse), mutlu.

 

BEŞERİYET: 1. İnsan olma durumu, insan olmanın gereği olan özellikler. 2. İnsanoğulları, insanların bütününü içine alan topluluk, insanlık.

 

NİSPET: 1. İki şeyin veya parça ile bütünün nitelik veya nicelik bakımından birbirine göre olan durumu, oran. 2. Ölçü, derece. 3. Bir şeyin parçaları veya iki ayrı şey arasındaki uygunluk, oran, orantı, tenasüp.

 

MERTEBE: 1. Kademe, derece, basamak, sıra. 2. Rütbe, pâye 3. (Bu, şu, o kelimeleriyle) Miktar, kadar, ölçü.

 

 [https://lugatim.com]

 

 

 

Yetenekli Kalemlerde önceki yazılar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.