Bir nesil bekliyorduk...

A -
A +

Bir nesil bekliyorduk. Çekirdek aile içinde herkesin birbirine sevgi saygı beslediği, her geçen gün hayatı birbirine daha güzel eylemeye çalışan bir nesil... Bir nesil bekliyorduk, sıcak aile ortamını anasından babasından aldığı gibi kendi çoluk çocuğuna tevarüs ettiren, geleneklerini göreneklerini yaşayan ve yaşatmak üzere çocuklarını eğiten bir nesil... Bir nesil bekliyorduk... Ailesiyle olduğu gibi komşularıyla da iyi geçinen, mahallesinde kimseye zararı olmak şöyle dursun en ufak bir ihtiyaç anında ilk yardıma koşacak komşulardan olsun...

 

Bir nesil istiyorduk... Ailede bey hanımına hanım beyine şefkatin en nahifini ve yumuşağını göstersin. Çocuklarına gerçek anlamda babalık annelik yapsın... Hanımına ve çocuklarına kullanacağı kelimeleri titizlikle seçsin. Onların gönlünü kırmanın Kâbe’yi kırmaktan ağır olacağını bilmekle kalmasın, bu duyguya imanı gibi inansın ve bunu hayatına uygulasın...

 

Bir nesil bekliyorduk... Gençlik adını bile anmak istemediğimiz kötü alışkanlıkları değil kullanmak aynı ortamda dahi bulunmamış olsun... Kendinden yaşça büyüklere saygıda kusur etmesin, onların tecrübelerinden istifade etsin. Yaşça küçüklerin başını okşasın, onlara ağabeylik yapsın ablalık yapsın. Gece gündüz demeyip çalışarak fen ilimlerinde başarılı olduğu gibi dinî ilimlerde de derinleşsin. Ruh insanı olma olgunluğuna erişsin...

 

Bir nesil bekliyorduk... İnsani ilişkileri samimiyet üzerine kurulsun. Yapmacıklık ve ikiyüzlülüğe meyletmeyen davranışları olsun. Harama ve helale azami dikkat etsin. Yalan söz ağzından çıkmasın. Sözü senet olsun...

 

Bir nesil bekliyorduk... Seven sevdiğini Allah için sevsin, buğzeden de Allah için buğzetsin. Onun rızasından önce bir gaye ve niyet olmasın. Gönüller onun sevgisiyle ferahlasın. Kalpler onun korkusuyla tir tir titresin... Beklentilerimizi makbul dua eyle ya Rabbi... Ellerimizi boş çevirme ya Rabbi...

     M.V.Z-Edirne
 
 
ŞİİR
 
     Taht-ı revan
 
Büyüttüm de güdemedim kuzuyu,
Bilemedim alnımdaki yazıyı,
Kime desem içimdeki sızıyı,
El benim derdime derman mı olur?
 
Sıra sıra sıralandı kederim,
Boyun büküp, ‘budur’ dedim kaderim,
Kardeş bile el ki, ele ne derim,
Dağ olup ardıma duran mı olur?
 
Aklı olan güvenmesin gününe,
Bir imtihan gelir, durur önüne,
Bakmalı hep hadisenin sonuna,
Ömrübillah sefa süren mi olur?
 
Gıyabî kapılma dünya hırsına,
Bir yel eser, her şey döner tersine,
Bel bağlama makam mevki forsuna,
Tahtıyla toprağa giren mi olur?
 
     Mustafa Özkahraman
 
 
DUYGU DAMLASI
 
HANİ BUNUN İLK SAHİBİ: ‘Yunus Emre söylemiş’ deyip geçiyoruz... Ama gerçekten söylemiş. Demiş ki: “Mal sahibi mülk sahibi,/Hani bunun ilk sahibi?”
Ardından soruda bırakmamış herkes anlasın diye, ihtirastan gözü dönmüşler anlasın diye, herkes ölse bile kendisine bir şey olmayacak zannedenler anlasın diye eklemiş: “Mal da yalan, mülk de yalan.” Sonra işin olacağını anlatmış: “Var biraz da sen oyalan” demiş.
Nice göz kamaştıran tarihî konaklar, nice el emeği göz nuru yapılar; nice uçsuz bucaksız araziler bir dönem kimlerin idi... Üzerinde yaşayanlar şimdi neredeler? Değer mi bir seferlik ömür için bir ömrü mal mülk peşinde harcamaya... Mustafa Erden
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.