Birlik ve beraberlik ruhuyla

A -
A +

Çanakkale Boğaz Savaşı belki de dünyanın en büyük savaşlardan biridir ve bu zafer dünyanın en büyük donanmasına karşı kazanılmış bir zaferdir. Çanakkale'de iki ordu değil iki medeniyet çarpışmıştır. Çanakkale ayrıca yedi düvele karşı kazanılmış kara savaşlarının yaşandığı yerdir. Çanakkale Zaferi yokluk, yoksulluğun en zirve olduğu bir dönemde kazanılmıştır. Maddi, siyasi ve askerî açıdan devletin en zayıf ve imkânlar ölçüsünde tıkandığı bir zamanda meydana gelmiştir. Yokluğun çaresizliğin ve maddi imkânların neredeyse tabana vurduğu aksine düşmanların çok güçlü bulunduğu bir savaştır. On dört ay denizde ve karada devam eden bu savaşların günümüze vuran birçok yansıması vardır. Osmanlının bu son ve muhteşem kükreyişi hem muhteşem bir kahramanlık örneğiydi, hem de emsalsiz insani güzellikler sergisiydi. Dedelerimizin savaşta düşmana gösterdiği insanlık bütün dünyanın takdirine mazhar olmuştur. Savaşa katılan bu insanlık, Çanakkale’yi son insani savaş olarak tarif ettirmiştir.

 

Çanakkale harbi, eriyle subayıyla bütün bir milletin yekvücut olmasının da sembolüdür. Bu birlik ruhu maddeten çok üstün güçlere galip gelmiştir. Bu imkânsızlık ve sıkıntılara rağmen Çanakkale savaşı nasıl kazanıldı? İşte bu ruh ile kazanıldı… Birlik ve beraberlik ruhuyla kazanıldı. Ülkenin dört bir yanından gelen Mehmetçiğin “Ölürsem şehit kalırsam gazi” dediği bir inanç hem savaşın zafere dönüşmesini sağlamış hem Mehmetçiği kahramanlaştırmıştır.

 

Kana, kine ve inanılmaz bir ateş sağanağına rağmen Mehmetçik adının ilham ettiği imanı hiç unutmamış bir gül bahçesine girercesine şahadete koşmuştur. Yine bu imanladır ki fedakârlığın her türlüsüne, açlığa, susuzluğa, yokluğa, acıya, yaralanmaya sabırla katlanmış, yılmamış, yıkılmamıştır.

 

İnanıyoruz ki günümüzde de yeniden Çanakkale ruhunu kazanırsak maddeten ve manen çok güçleneceğiz, önümüz açılacak ve biz bir daha dünyaya insanlık nedir gösterebileceğiz.

 

Bütün mesele Çanakkale’nin o zor ve çetin günlerinde var olup da bugün kaybettiğimiz o ruha yeniden erişebilmek… Sağlık ve esenlik dileklerimle…

     Aslan Torun
 
 
ŞİİR
 
     ENKAZ
 
Uyku tutmayan geceler bilirim
Huysuz karanlıkların yorgun özlemlerinde
Derinlerde kaybolurum en bilinmeyenlerde
Beni yoran belirsizlikler uzayıp gider
 
Bu nasıl bir kış ki kar yağmadı
Yağdı kar sonra ama gün ağmadı
Buz gibi içim hiç bahar gelmedi
Bir otobüs durağında öylece durup
Bir tren bekledim yıllarca
Gelmeyeceğini bile bile bir tren
 
Kara bir trendeydim önceleri rüyamda
Sonra gemilerine bindim en serin suların
En çetin fırtınalarında kaldım hayatın
Yapayalnız ve bir başıma savaşıp
Ölümün en çetin kışlarına gömdüm hayallerimi
Kimse bana yaşamaktan söz etmesin şimdi
 
İçimde haftalardır süren bir sıkıntı
Geceydi vakit sabaha karşı
Bir haber aldım ki bir haber
Başı sabır ortası sükûnet sonu teslimiyet
Bir haber ki iliklerime kadar yaktı hücrelerimi
 
Uyurken ağladım, rüyamda ağladım
Kalktım uyandım ağladım.
Nasıl bir ağlamaksa içimdeki
Bir gülerken bin bir ağladım…
 
Dinledim benden daha hazin tüm hikâyeleri
Gözlerde çaresizlik
Gönüllerde teslimiyet vardı
Tüm sevdiklerini kaybetmiş bir amca
Geldi oturdu yanıma sustu uzunca
Haykırıyordu gözleri acısını oysa
Baktım usul usul dua ettim ağladım.
 
Kalbim esirken sancılar diyarında,
Bir umuda sarıldım ağladım.
On bir günde kurtulan bir kıza
Oturdum sevincimden ağladım.
İçimde sanırdım bunca zaman enkaz
Baktım on bir ile “kıyamet” dediler ağladım.
Kurtulan onca masum yavrucağa,
Bir kez de tüm insanlığa
İçimi çeke çeke ağladım.
 
Yaşamak yaşamak değilmiş oysa
Anlık bir kalp durması enkazlar arasında,
Ya da üşüyen bir bedenin donakalması
Daha acısı ölü bedenlerden,
Daha donuk simalara rastlamaktı.
Duymaktı kalbimi donduran tüm hikâyeleri.
 
Enkazda çocukları yediren içeren doyuran
Ve en büyük gerçek inanmaktaydı…
Zira inananlar için umut hep vardı,
Ve çıkarılacak milyon katrilyon ders,
Gözümde kurudu sonra yaşlar
Çocuklar için gülmeliydim,
Geçmeyecekti biliyorum,
Alışacaktık sadece
Ama asla unutmayacaktık.
 
Ey güzel çocuk
Yaraların yaralarım
İçimde hissediyorum acını
Kurduğun evlerden güzel kalbin
Öpüyorum masumiyetinden
Yaralarımızı birlikte saracağız
     Kübra Can
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.