Biz olmak...

A -
A +

“Biraz yorgunum, kavgaları birikiyor insanın!

 

Her uzvundan ayrı ayrı taşıyor acısı zamanla!

 

Yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bugünlerde!

 

Kaç yaşındayım sahi saymadım, bilmiyorum!

 

Belki kırklarımdayım belki otuzlarımda!

 

Belki de doksan sene yuvarlandım bu dünyanın sırtında...” demiş şiirinde şair Şilan.

 

Ben de yorgunum bugünlerde. Kaç kişi bilir, kaç kişi farkında? İşte onu hiç bilmiyorum. Ne yaşadığımızı insanlar bizim aktardığımız ve hatta aktardığımızı kendi süzgecinden geçirip anlamlandırabildiği kadar anlar. Mutlak tam anlayış biz fâni insanlarda mümkün değildir. Ancak benzer şeyleri yaşayan insanlar biraz daha iyi anlayabilir bizi. Bu yüzden insan hep benzer duygular hissettiği insanı, kendisine benzeyeni arar... Bulabilen biraz rahat nefes alır. Bulamayan hep ıstırap içindedir... Bununla beraber, ne kadar benzer şeyleri yaşamış olursak olalım, hepimiz bir parmak izi gibi kendimize has ve hiç kimsenin birbirine benzemediği şekilde yaratıldığımızdan tam bir uygunluk bulamayız karşımızda.

 

Bu duyguları yaşadığımda, aklıma hep şu gelir: “Bizi ve elbette ki beni her hâliyle her yönüyle bilen bir olan âlemlerin yaratıcısı yüce Allah’tır…” Belki de ona yaklaşmamız, ona sığınmamız içindir yaşadıklarımız… Belki değil, aynen bunun için... Bununla beraber, insan sosyal bir varlıktır. İnsan insana ihtiyaç duyar. İnsan insana muhtaçtır… Bizleri yaratan yüce Allah birbirimizle görüşelim, konuşalım, hayatı yaşayalım diye bizi birbirimize muhtaç eylemiştir…

 

Aynı olmasak da bazen anlaşılamasak da gökkuşağı olabilmemiz için birlikte yan yana durmalıyız. Çünkü biz birlikte olduğumuzda güzeliz.

 

Ben bu günlerde biraz yorgunum, yorgun olmanın da lazım olduğunu idrak ettiğim günlerdeyim. “Bazen sıkılmak da lazım İrem” demişti, edebiyat öğretmenim. Sıkılıyorum... Ve gökkuşağı olmak için yanımda duracak insanları bulmak için sabırsızlanıyorum. Bir olursak, farklılıklarımızla bir olursak birbirimize artı değer katmak için bir olursak hepimiz mutlu oluruz… Hepimiz birbirimizi tamamlarız…

 

         İrem Seyis

 

 

 

 

 

 

 

ŞİİR

 

 

 

                 Deli gönül...

 

 

 

Pınarın mı var ki gönül, kervan mı geçsin?

 

Gözyaşına talibin mi var, ummana döksün.

 

Dilinde zikrin mi var Rahman’a zikir etsin,

 

Arzuhale düşmeyen söze kim içini döksün.

 

 

 

Gönül, söyledin mi kaleme arzuhalin yazsın?

 

Bu figana, divane âşık yurdu, pazarsız kalsın.

 

Ne hâl yollarsın bu gonca güle toprak kazsın,

 

Susuz büyümez yaprağı narin, kurumu kalsın.

 

 

 

Yine açmadın ey gönül, gonca gül mü kalacan?

 

Yaranı tabibe sormadan karda kışta kalacan.

 

Yurdunu yaban otlara bırakma, ey deli gönül

 

Vakti bahardır, toprağı bekletme ey deli gönül.

 

 

 

Tabipsiz deva inletir bülbülü, düşer hilale,

 

Ne gül açar bu deli gönülde ne beyaz lale.

 

Alınmayan muradın kapıldık büyülü gecesine

 

Ömür sermayeydi satıldı azgın nefsin eline.

 

 

 

Ölüm haberciydi nefis örttü, attın bir kenara

 

Gönül deyip geçirdin zaman, uydun Kenan’a

 

Emelin üstünden çekti örtüyü, kaldın üryan,

 

Bak nice Selimler gider artık bitsin bu rüyan.

 

 

 

                     Yavuz Selim Bulut

 

 

 

 

 

 

 

GÜZEL YURDUMUZ

 

 

 

TRABZON-DERNEKPAZARI:  Trabzon’un en küçük yerleşim birimlerinden biridir. Doğu Karadeniz Dağları arasında Solaklı Vadisindedir. Of-Çaykara Karayolu üzerinde Uzungöl ve Soğanlı Dağlarından akan Solaklı Deresi kıyısında yer alır. Doğusunda Hayrat, batısında Sürmene ve Köprübaşı, Kuzeyinde Of, Güneyi Çaykara ilçeleriyle çevrilidir. Trabzon’a 70 km, turistik yer olan Uzungöl’e ise 27 km mesafededir. İlçe toprakları kıyıdan iç kesimde ve dağlık bölgede yer alır. Dağların eteklerinde hayvancılıkta önemli yer tutan yüksek yaylalar vardır. Ekonomisi hayvancılığa dayalıdır. En çok büyükbaş hayvan beslenir. Düz alanların azlığı yüzünden tarım çok az yapılır. Başlıca tarım ürünü mısırdır. Ayrıca fındık, patates, fasulye ve çay az miktarda yetiştirilir. İlçe topraklarının büyük kısmı ormanlarla kaplı olduğundan, ormancılık ekonomide önemli yer tutar. İlçeden Of-Bayburt kara yolu geçer.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.