Çiftçi olmak...

A -
A +
Çiftçi olmak için önce makul miktarda tarlan olacak sonra tarlanı sulayacak bir kuyun olacak, kuyuda pompa olacak pompaya trafo elektrik gerekecek. Sulama sistemleri olacak. Tarlayı işlemek için traktör ve onun muhtelif makine ve teçhizatları gerekecek. Kabaca on-on beş milyon lira tutarında bir servet olacak. Bu bir anda olacak bir şey değil yıllar içinde oluşan bir birikim bir değer.
Bir yatırımcıya şöyle bir öneride bulunsanız:
“Buraya tüm servetini yatıracaksın. Yetmeyecek iki katı yüksek faizle kredi çekeceksin. Onu da yatıracaksın. Bir yıl boyunca bekleyeceksin. Bu süreçte yatırımın; yangında, doluda, selde, kuraklıkta, hastalıklarda yok olabilir. Bu riskler gerçekleşmezse üretimini yapabilirsin. Ancak ürününü satamama ya da zararına satma ihtimalin de var...”
Emin olun alacağınız cevap “kardeşim sen kafayı mı yedin? Dalga mı geçiyorsun? Böyle yatırım üretim mi olur?” şeklinde olacaktır.
Ama inanın binlerce çiftçi her yıl bu işlemi yapıyor. Çoğunlukla zarar ediyor ama yine de ‘bir umut’ deyip tekrar ekim dikim yapıyor. Bunu gören yeni nesil, çiftçilikte istikbal görmediği için köyleri terk ediyor. Birikmiş olan bu servet, dağılmadan tedbir alınmalıdır. Şayet dağılırsa bir daha yukarıda saydığımız unsurları bir araya getirmek mümkün olmayabilir.
Bunun önüne geçmek için çiftçinin ürettiği her türlü ürün için alım garantisi verilmelidir. Bu alım garantisi maliyet artı yüzde 25 üretici kârı eklenerek elde edilecek rakam olmalıdır. Bu rakamlar taban alım fiyatı olarak tespit edilmelidir. Devletin böyle bir koruması ve himayesi olduğu zaman çiftçilik yaptığında zarar etmeyeceğine inanan üreticiler çiftine çubuğuna dört elle sarılacak, köyünü terk edenler tekrar toprağına dönecek, köyün gençleri de başka arayışlara girmeyecektir. Bu şekilde devletimizin himayesinde gerçek bolluk bereket sağlanacaktır. Tarımda istihdam kendiliğinden gelişecektir. Peşinden ucuzluk da kendiliğinden sağlanacaktır. Devletimizin bu yönde gayretlerini dört gözle bekliyoruz inşallah.
          Bayram Zuhal
 
 
ŞİİR
 
 
   ÇİÇEKLERİN TECELLİSİ
 
Gözlerim elini dünyadan çekmedi.
Emeğin kabri çölken yaşım yetmedi.
İzledim güzelleri gaflete baktım,
Toprağıma dünyamdan ne attım.
 
Harekete geçmedi küçüktü benliğim,
Zihnimde hazine varken göremedim.
Vakit uzadı ama bana merhamet göster,
Bu aciz bedenim senden bağışlama ister.
 
İzledim etrafı dağıma çiçekler yağmış.
Mevsimler değişmiş kudretin taşmış.
El nizamıyla koyduğun tohumlar açtı,
Dayanma gücümüz verdiğin inançtı.
                       Fatma İrem Ak
 
 
 
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
 
JETWAY NEDİR?
Yolcuların uçaktan inmelerini ve binmelerini sağlamak için uçak ve havaalanı binası arasına inşa edilmiş yükseltilmiş kapalı geçide jetway denir.
 
ANTREPO NEDİR
Genellikle ülkelerin gümrük binalarına yakın olan bir tür depodur. Bu depoda; gümrük vergisine konu olup henüz vergi ve resimleri ödenmemiş mallar korunur veya tamamlanması gerekli bazı küçük işlemler yapılır.
 
DİZEM NEDİR?
Zeytinyağlarının içindeki asit oranı ne kadar az ise yağ, o kadar kaliteli demektir. Eğer asit miktarı 1 değerin altında ölçülmüşse bu miktara asit değil ‘dizem’ denir. 1 asit 10 dizeme eşittir.
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.