Çobanlık mesleği üzerine yıllardan beri neler konuşuldu neler, bir hatırlar mısınız? Çobanların oyu konuşuldu tartışıldı, çobanların kazandığı parası konuşuldu. Artık çoban bulunamadığı konuşuldu. Çoban kelimesi art niyetli birileri tarafından bilgisiz, cahil olarak lanse edilmeye çalışıldı… Oysa çobanlık ayrı bir bilgi, ayrı bir yetenek, ayrı bir mesuliyet gerektiren temel mesleklerdendir. Çok önemlidir.
Çobanlık köylerimizdeki hayvancılığın sağlıklı gelişebilmesi yürütülebilmesi açısından o kadar önemlidir ki bunu anlatmaya kelimeler yetmez… Bir çobanın bir hayvanı gütmesi, beslemesi, gerektiğinde kesmesi, yüzmesi, sakatatlarını değerlendirebilmesi vb. bir yetenektir… Ben bu yazımda çoban seçerken çobanın sürüsüne bakarak ne kadar işinin ehli olduğunu nasıl anlarız, onu anlatacağım...
Köylerde çoban seçerken çobanın sözlerine değil sürüsüne bakarlar. Çoban kendini ne kadar methederse etsin sürüsü onu ele verir. Sürüsündeki koyunların kuyruğundaki çakıldağına bakarlar. Eğer kuyruklar çakıldaklı ise çoban koyunları çorak otlakta otlatmış demektir. Çoban hayvanda işkembeyi çevirecek ama vücuduna fayda vermeyecek, süt yaptıramayacak yavan otlarla, tuzlu ve çorak otlarla otlatmış demektir. Hayvan sadece doymuş ama ne kilo almış ne doğru dürüst süt vermiştir. Vücudu vitaminleri ve mineralleri alamamıştır. O durumdaki hayvan yavrulayamaz da. O hayvanın sindirim sistemi bozuk olur ve sık sık ishal olur. Bu da kuyruğunda çakıldak yapar. Çobanın hayvanını besin değeri olabilecek yerlerde gütmesi o koyunların verimin artırır...
Çoban ‘koyunlarım çakıldaksız’ diyorsa o zaman da kuyruğunu kaldırır bakarsınız. ‘Acaba çakıldaklarını kesmiş mi?’ diye. Kesmiş ise o da kurtarmaz. Koyunların iyi yerlerle otlatılıp biyokimya kan tahlillerine mikro besin dediğimiz vitaminlerine minerallerine kadar hepsi sağlam çıkar ise o hayvan hem iyi süt verir, hem de yavrular, besili havyan olur. Çoban da bu anlamda hayvana iyi bakıyorsa emanete hıyanet etmiyor, çobanlığın hakkını veriyor demektir.
Hakan Sağıroğlu-Konya
ŞİİR
EY YÂR!
Ey yâr!
Güneşe ne oldu ki, böyle hüzünlü bakar
Yola düştü bulutlar, belli ki yolculuk var
Ey yâr!
Çığlık çığlık havada kuşlar, bir yanım huzur dolu
Bir yanımı hüzün kaplar, vuslatın yüzü de soldu
Sensizlik bıçak gibi batar
Ey yâr!
Yorgun düştü yüreğim, tükenir azar azar
Karaya vurmuş balıklar misali naçar
Düşen yapraklar gibi, tutunacak dal arar
Sahipsiz kuytularda, sessiz sessiz ağlar.
Ey yâr
Âğuşuna muhtaç yorgun başım
Nerde o kutlu diyar?
Koynunda saklıdır bilirim gül kokulu baharlar
Kan kaybından düşmeden sevdamız
Gel şu yaraları sar.
Ey yâr!
Yalancı bir gülücük gibi havalar
Bir bir soluyor yeşil yapraklar
Bir veda busesiydi sanki
Görünmez oldu bahar
Kefen biçilir dağların ardında
Hüzne boğulur mevsim, duyulmaz hıçkırıklar
Can çekişir güneşim, kana batar ufuklar
Ey yâr
Göstersen cemalini ne var
Bak geçiyor yıllar
Düşlerime girsen geceler boyu
Sabahlara kadar,
Yetmedi mi bunca ayrılık, bunca intizar
Vuslatı beklerken soldu umutlar
Yollara döküldü yorgun bulutlar
İdris İspiroğlu
SAĞLIK OLSUN
İĞDENİN FAYDALARI: İğde sonbahara doğru akla gelmeye başlayan meyvesi böbrek hastalıkları için faydalı bir meyvedir. Kuru yemişçilerde her mevsim bulunabilir. İğde böbreklerinde sorun olanlara çok sık önerilen bir meyvedir. İğdenin çiçeği ve yapraklarından elde edilen çay da faydalıdır. Öksürük için iyi gelmektedir. İğde C vitamini deposudur. İğde havalar soğumaya başladığında vücudu soğuk algınlığına karşı koruyucu özelliğe sahiptir. İğde müshil gıdalardan değildir aksine ishali kesmede de faydalı olur. İçinde Omega7 yağı vardır. Vücutta kolajen seviyesini artırır. İğde vücuttaki saçları güçlendirir. Karaciğeri temizler, vücuttan toksin atmaya yardımcı olur. Kolesterolü dengeler. İğde hazımsızlığa da iyi gelmektedir...
Bunlar bilgi amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili doktorunuza başvurunuz.