6 Şubat 2023 günü vuku bulan büyük depremlerde binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti. Emsali görülmemiş iki zelzele sadece deprem bölgesini değil tüm ülkeyi hüzne boğdu. Devletimiz ve aziz milletimiz süratle yaraları sarmaya çalışıyor. Bu hadisede kardeş Türk devletleri başta olmak üzere beynelmilel (milletlerarası) yardımlara şahit olduk. Lakin kardeş Türk coğrafyası, mazide, 1914-1922 arasındaki çetin harp yıllarında da yanımızdaydı.
Türkiye için gözyaşı döken, yardım için çırpınan can Azerbaycanlı soydaşlar, 1915’ te Çanakkale harbine katılarak 500 şehit verdiler. 1917’deki “gardaş qömeği” (kardeş yardımı) kampanyasında, şarki Anadolu’da Ermeni mezaliminde yetim kalan çocukları sahiplenip her türlü maddi yardımı yaptılar. İstiklal Harbimizde Ankara’da ilk sefirliği açan Azerbaycan, ordumuza para ve petrol yardımında bulunmuştur. Sakarya harbine iştirak eden Azerbaycan Türkleri Anadolu’nun büyük cihadına omuz vermişlerdir.
Kadim Türkistan’ın Özbek, Kazak ve Kırgız ekiplerinin bir can kurtarmak için muazzam gayretlerini; uçaklar, kamyonlar dolusu yardımlarını müşahede etmekteyiz. Kardeşlerimizin 1918’de kurdukları Buhara Cumhuriyeti 1920’de, Ankara’da sefirlik açmış, İstiklal Harbimize destek maksadıyla para altın yardımı yapmıştır. Son kale Anadolu’daki mücadeleyi takip etmişler; hacdan dönen Türkistanlılar Ayıntap (Antep) ve Maraş’taki Fransız işgalini haber alınca yörenin mücahit halkının saflarında direnişe iştirak etmişlerdir. Yirmi Türkistanlı Maraş müdafaasında şehit olmuştur. Türkistan’ın ünlü ve mazlum şairi Mağcan Cumanbay ise güçlü kalemiyle “Alıstağı bavrıma” (Uzaktaki kardeşime) şiirini yazmıştır. Kazak şairin, İstiklal Mücadelesi veren Anadolu’ya "uzaklarda, ağır azap çeken bavrım" diye seslenmesi okuyanları duygulandırmaktadır. Yine bu şair Dumlupınar’da şehit olan bir Afgan mücahidin kabri başındaki hissiyatını aktarır. Yitirdiğimiz tüm kardeşlerimize Allahtan rahmet diliyor yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ediyoruz. Milletimizin başı sağ olsun…
Hakan Karagöz-Ankara
ŞİİR
SİZİNLEYİZ
Dil tutuldu, ciğer yandı, gözlerde yaş
Kalmamış bir tane taş üstünde taş
Ya Rabbi rahmetinle eyle muamele,
Uyan kâbustan Kahramanmaraş…
Uzanıyor eller büyük bir umutla
Eller duada dillerde acı ağıtla,
Ya Rabbi kaderine rıza gerektir,
Kalk ayağa kendine gel Malatya…
Görülmedi böyle ağır bir zaman,
Yavrular ayrıldı ana babadan,
Ya Rabbi eyle kalanlara sabır,
Ağlama artık ey güzel Adıyaman…
Ne harabeler kaldı ne de saray,
Yaşayanları bile ölülerden say.
Kulların yüzü sanadır ya Rabbi
Dayan ne olur ey güzelim Hatay.
Oysa damaklarda tatlı oldun hep
Acılara mı bulandın ne oldu acep?
Sanki ilden ile dostluk köprüsü,
Acına sabır bulasın büyük Gaziantep
Etrafında dumanlı dağlar durur da,
Canların toprak altında kalır da…
Sana derler peygamberler şehri,
Tut da elimizden kalk ey Şanlıurfa…
"Allah’ın adamıyah" demiş namına,
Tüm insanlar şahit senin şanına,
Yiğide bile ağırdır bu mihnet amma,
Gayri acıların son bulsun yiğit Adana…
Sen ben o biz hepimiz,
Canımız bir tek milletiz.
Derdin derdimizdir ortağız,
Yürü peşindeyiz ey vatan Kilis.
Uçtan uca haberin yayılır,
Topyekûn sana dua edilir.
Vatanımda açan bir çiçeksin
Bekliyoruz açıl diyar-ı Bekir.
Ya Rabbi ne büyük imtihandır bu
Sen milletimize sabır eyle,
Zalime azap mazluma şehadet
Seni unutmayız yurt, Osmaniye…
Zelzele salladı ovayı dağı,
Harap etti bize bahçeyi bağı,
Bir millet el ele veriyor şimdi
Beraberiz seninle güzel Nurdağı…
İ. Çevik