Dede Korkut hikâyelerindeki karakter

Bir milyonluk soru olarak çıktı ekranlara… “Kim Milyoner Olmak İster” isimli yarışmada çıktı. Dede Korkut hikâyelerindeki karakterlerden söz ediyorum. Herkesin dikkatini çeken ve herkesin bir bir öğrenmesine sebep olan yarışmadan… Yarışmacı genç Batu Alıcı mükemmel bir yarışma çıkarmıştı…

 

Peki 1 milyon liralık soru neydi “Hangisi 'Dede Korkut Hikâyeleri'ndeki karakterlerden biri değildir? A: Bala Hatun (Doğru Cevap) B: Banu Çiçek C: Bamsı Beyrek D: Bayındır Han"

 

Bu soru Türkiye’de milyonları ekranlara kilitlemişti… Batu ekranda düşünürken milyonlar da kitaplara bakmaya, internetten aramaya birbirlerini telefonla arayıp doğru cevabın ne olduğunu sormaya başlamıştı… Ve bir millet o andan itibaren Dede Korkut kitabındaki karakterleri aramakla isimlerini öğrenmekle meşgul olmuştu…

 

Hani deriz ya hep milletimiz tarihinden kültüründen habersiz… Hani deriz ya, gençlere tarih öğretilmiyor? İşte o akşam bu soru, gerektiğinde tarihin de kültürümüzün de bir güncel program ile nasıl milyonlara hem de gönüllü bir şekilde öğretilebildiğinin ispatı idi… Hiçbir üniversite amfisinde, hiçbir konferansta, hiçbir platformda bu kadar etkili olamazdı bir bilginin bir millete öğretilmesi…

 

Bu soruyu gündeme taşıyanlara yürekten teşekkür ederken TOBB kitaplaştırarak, kültürümüze armağan ettiği Dede Korkut Kitabı hakkında da yürek burkan bir gerçeği sizinle paylaşmak istiyorum… 2015 yılında bir seneden fazla süren bir çalışma aslında geçmişimizden tarihimizden ne kadar öksüz bırakıldığımızı da gün yüzüne çıkaran bir çalışmaydı…

 

Niye mi? Çünkü ne yazık ki, ecdadın bu emanetine de zamanında yeterince sahip çıkamadığımız ortaya çıkmıştı. Yani o çalışmayla bu eserin orijinal metinlerini elimizde tutamadığımız ortaya çıkmıştı. Günümüzde Dede Korkut Kitabı’nın iki orijinal yazması bulunuyordu ama nerede? Bunlardan biri, Almanya Dresden’de, öbürü Vatikan’da… Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Vatikan ve Dresden kütüphanelerindeki Dede Korkut’un orijinal tasvirlerine ulaşabilmek için büyük uğraşlar vermişti. Büyük bir gayretle eser ortaya çıkarılmıştı. Emeği geçenlere yürekten teşekkür…

 

     Emin Ceylan

 

 

 

 

 

ŞİİR

 

 

 

     BEYAZ GÜLLER DE AĞLAR

 

 

 

Vakti seher olunca, bâd-ı saba esince

 

Şebnem dala konunca, beyaz güller de ağlar.

 

 

 

Âşık güle varınca, gülün dalında tutunca

 

Gözden yaşlar akınca, beyaz güller de ağlar.

 

 

 

Yapraklar sararınca, toprağa karışınca

 

Boran, tufan azınca, beyaz güller de ağlar.

 

 

 

Bülbül hak der haykırır, aşkı yerden kaldırır.

 

Zalim dosta saldırır, beyaz güller de ağlar.

 

 

 

Mevsim hazan olunca, hasret yaman vurunca.

 

Gül yaprağı solunca, beyaz güller de ağlar.

 

 

 

Âşıklar ayrılınca, âşıklar darılınca.

 

Âşıklar kırılınca, beyaz güller de ağlar.

 

 

 

Ayrılınca bahçıvan, mendil verince canan.

 

Vuslat vermezse aman, beyaz güller de ağlar.

 

 

 

Toprağa bak toprağa, düşen beyaz yaprağa.

 

Dostum dersen ahmağa, beyaz güller de ağlar.

 

 

 

Aklı satınca pula, köle olunca kula…

 

Düşünce sapık yola, beyaz güller de ağlar.

 

 

 

Şebnem düşünce güle, Aciz'im geldi dile.

 

Düştük biçare ele, beyaz güller de ağlar.

 

 

 

     ACİZ - A. GÖK

 

 

 

 

 

 

 

UNUTULMAZ KELİMELER

 

 

 

BÂD-I SABA: (Badısaba) Sabah yeli. Baharda esen hafif ve hoş rüzgâr.

 

VUSLAT: Sevdiğine kavuşma, ulaşma, bitişme. Bitiştiren.

 

ŞEBNEM: Çiy. Rutubet. Gece nemi.

 

BİÇARE: Çaresiz. Zavallı. Şaşkın.

 

İKTİFA: İstemeyiş. Yeter bulmak. Kâfi görmek. Var olanı yeter saymak.

 

KİFAYET: Lüzumlu kadar olmak. Yetişmek. Bir işe yetecek kadar olmak. İktidar. Liyakat. Yararlık.

 

KIYAFET: Bir şeyin dış görünüşü. Bir kimsenin giydiklerinin bütünü. Heyet, şekil, suret.