Diğerlerinden bir farkı vardı...

Adamın değirmenini sel götürmüştü. Her biri bir ton ağırlığındaki taşları ortada görünmediği hâlde bir kilo bile ağırlığı olmayan “nerede benim çakıldaklarım?” diye dövünüyordu.

 

Bir değerli ağabeyim nakletmişti. “Bir kalpten iman çıkarsa geriye ne kaldı ki?” buyurmuş büyüklerimiz... Konu selden açılmışken ovamızın ortasından geçen büyük çay eğimi fazla olduğu için âdeta bir çağlayan gibi hızlı akardı. Öyle ki çay kenarında tarlası olanlar “tarlamız var” diyemezdi. Sel sık sık yatak değiştirdiği gibi art niyetli tarla sahipleri korunaklarını uzatır, sele geçecek yer bırakmayınca karşı tarlanın istila olmasına yol açarlardı.

 

Daha önceki yıllarda da devletimiz yer altı barajı filan yaptı. Ancak 15-20 senede devletimiz başta çayı ıslah etmesi bir yana iki kilometre yukarımıza bölgeyi tamamen su altına alabilen bir baraj yaptı ki bir zamanlar yılanın bile içecek su bulamadığı yerler şimdi yaz kış yemyeşil. Devletimizin bölgeye bir sürü hizmeti daha oldu. Emeği geçenlerden sebep olanlardan Allah razı olsun. Allah devletimize zeval vermesin.

 

Eskiden baraj yokken kontrolsüz bir şekilde seller gelir selden kütük kapmak eğlencemiz olurdu.  Büyük sel diye isimlendirdiğimiz tarihte üç kişi sele girdi. İşleri iyi giderken aniden sel arttı. Adamların çıkış yolu da kapandı. Ortada el ele tutuştular ama sel onları birbirinden birer birer kopardı. İki kişiyi yirmi metreden sonra gören olmadı. Üçüncü kişi öyle bir performans gösterdi ki sel onu kenardaki dev kayalara çarpa çarpa sürüklediği hâlde iki kilometre ileride ovaya çıkmayı başardı. Sanki seli bu adam yönetmişti. Bir sörfçü ya da rafting ustasıydı... Bu arkadaşın diğerlerinden bir farkı vardı. Kendisi sporcuydu. Köy düğünlerinde güreş kovalayan yöresel pehlivandı. Her şeyi yaratan Allahü teâlâ, sebepleri yaratan da Allahü teâlâ...

 

     Mustafa Ali Mahdum

 

 

 

 

 

ŞİİR

 

 

 

     BİZLER GİBİSİN

 

 

 

Vatanı sevenlerden,

 

Sen de bizler gibisin.

 

Bayrağı öpenlerden

 

Sen de bizler gibisin.

 

 

 

Kibrini silenlerden,

 

Almadan verenlerden,

 

Sevmeyi bilenlerden,

 

Sen de bizler gibisin.

 

 

 

İhaneti sevmezsin

 

Kabahati görmezsin

 

Dolduruşa gelmezsin

 

Sen de bizler gibisin.

 

 

 

Nöbetçi der, bilensin

 

Kadir kıymet bilensin

 

Vefa nedir bilensin

 

Sen de bizler gibisin

 

 

 

Nöbetçi Şair (Şahin Ertürk)

 

 

 

 

 

DUYGU DAMLASI

 

 

 

Gülümsemek... O kadar önemli bir duygudur ki... Gülümsemek karşınızdaki kimseye sizin kötü bir kimse olmadığınızı, ona kötü amaçlı yaklaşmadığınızı, niyetinizin olumlu olduğunu belirten en önemli bir beden dilidir... Bir kimseye hiçbir şey demeden asık suratla baktığınızda hiçbir şey demeseniz bile birkaç dakika sonra o kimse size dönüp sesli olarak tepki vermek ihtiyacı hissedecektir... “Bir sorun mu var arkadaşım!” diye... Ama aynı şekilde hiçbir şey söylemeden tebessüm ederek baktığınızda karşınızdaki kimsenin de elinde olmadan size karşı gülümsediğini görürsünüz...

 

Gülümsemek gülmek değildir... Gülümsemek olumlu olmanın yüze yansımasıdır... Gülümsemek kişinin kendisiyle barışık olduğunun ve özgüven sahibi olduğunun da en önemli belirtilerindendir... Gülümsemek yüzünüzü ve aynı zamanda kendinizi sevimli kılar... Karşınızdaki kimseyle yapacağınız iletişimde olumlu sonuç almanıza büyük katkı sağlar...