Dijital dünyada çocuk olmanın zihinsel, ruhsal ve sosyal yönleri

A -
A +

Teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte dijital dünya, çocukların hayatlarında önemli bir rol oynamaktadır. Artık çocuklar, internete erişim, akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlar aracılığıyla dünya ile etkileşime geçebilmektedir. Ancak, bu dijital dünyanın çocuklar üzerindeki etkileri karmaşık bir hâl almıştır. Dijital dünyada çocuk olmanın zihinsel, ruhsal ve sosyal açılardan olumlu ve olumsuz yönleri değerlendirilmelidir. Bu dünyaya erişim araçlarını sağlıklı bir şekilde kullanmalarını sağlayacak bilinç kazandırılmalıdır.

 

Bilgi erişimi, iletişim ve bağlantı, yenilikler ve eğlence gibi unsurlar açısından çocuklara birçok avantaj sağlayan dijital dünya, dezavantaj olarak bağımlılık, sosyal izolasyon, bilgi kirliliği, güvensizlik ve dikkat dağınıklığı gibi etkiler sonrası zihinsel ve ruhsal sağlık sorunlarını da beraberinde getirmektedir.

 

Teknolojinin hızla geliştiği ülkemizde, dijital dünyada büyüyen çocuklarımız henüz ebeveynlik çağına erişmediler. Bizler sokaklarda oyun oynayıp çamurla yağmurla iç içe geçen çocukluk dönemlerimizden çok farklı bir anlayışla 'aşırı korumacı' ebeveynler olduk. Peki, bu koruma anlayışımızla çocuklarımızı ne kadar koruyabiliyoruz? 80'li yıllara kadar aynı odayı paylaşan kardeşlerin artık ayrı odalara sahip olması gerektiği fikrine inandırıldık. Onlara kendi alanlarını oluşturduk. Ancak, bu odalarda çocuklarımızı internetin sınırsız dünyasıyla baş başa bıraktık. Güvenli olsun diye kapılarına kilit vurduğumuz evlerimizde, 'daha rahat' olsun diye ayrı odalara koyduğumuz çocuklarımızın dünyasına, her an erişebilen internet kullanıcılarının varlığı bizi endişelendirmiyor mu hiç? Gecenin bir yarısı sokakta yatırmayacağımız çocuğumuzu, dünyanın her yerinden din, dil, ırk, yaş, cinsiyet fark etmeksizin her insanın ulaşabildiği ve hiçbir güvenliğin olmadığı dijital dünyanın Truva atı (akıllı telefon) ile aynı odada nasıl yatırabiliyoruz?

 

Tüm bu örneklerden sonra hâlâ gerçekten çocuklarımızı koruduğumuza mı inanıyoruz?

 

     Asu Can

 

 

ŞİİR

 

 

     Adı dolunay

 

 

 

Zamanın akışı yavaşlamış gibi âdeta

 

Kuşlar uçuyor, çiçekler yeniden açıyor

 

Bahar gelmiş, leylaklar mis gibi kokuyor;

 

Gecesi ile gündüzü ile ayrı bir hava

 

Isıtıyor içimi güneşiyle,

 

Güldürüyor gece dolunayı ile;

 

Acaba müspet mi bu geliş,

 

Sevinci, neşesi, heyecanı…

 

Renk katacak mı cidden hayata,

 

Olacak mı tekrardan müşterek

 

Aldığım nefes, gittiğim yol…

 

Bilinmez geceler aydınlanacak mı

 

Işığı gökyüzümde yön gösterecek mi?

 

Pusulam şaşkınlığını giderecek mi?

 

Akrebin kıskacı zamanı tutacak mı?

 

Bitecek mi gönül odamdaki fetret?

 

Suale mecaz olunmaz, beklemek lazım

 

Hatıraları dizip bakmak lazım,

 

İnanıyorum, inanıyorum, inanıyorum…

 

Aslolan duygu, bahşedilen kader

 

Beklediği yerde durmayacak, gelecek;

 

Gelecek ve gösterecek:

 

İşte beklediğin, aradığın bu! Dedirtecek.

 

Hatıramda yaşattığım o minik çocuk,

 

Sıkılmış hâlde beklerken odasında.

 

Kapıyı çalacak gecenin insanı,

 

Gökyüzünün güzide parçası(!)

 

“Geldim” diyecek, aç kollarını,

 

Sar beni ve yalnızlığıma boğ.

 

Çıkar boynundaki ipi, al beni tabureden!

 

          AsilBey

 

 

DUYGU DAMLASI

 

 

Yiyiniz içiniz ama: İsraf haramdır ama genelde dil söylerken beyinlerde bu hassasiyet olmuyor? Açık büfe kahvaltıya giden bir aile sınırsız diyerek tabaklarına canı ne isterse doldurup masasına giderken tabağı dolsa da gözü doymuyor. Sorsanız her yüz kişisinden 99 kişisi israfın haram olduğunu söyler. Ama tıka basa doyduktan sonra o tabakları içi dolu dolu bırakıp giderler. “Masaya aldın, tıka basa da doydun artık yiyemiyorsun bari kalanları al da sonra yersin” desen kurum yasak getiriyor “kalanı almak diye bir uygulama yok.” Soramıyorsun “Peki bunca ürün ne olacak? Hepsi çöpe mi gidecek?” Yiyen düşünmüyor, kurum düşünmüyor bütçe hesabı yapıp parasını müşteriden çıkarmış olabilir ama o çöpe dökülen birbirinden leziz lezzetlere belki bir sene boyunca belki bir ömür ulaşamamış nice insan var. Onların hakkı olmayacak mı? Bilemiyorum. Sadece Zilzal suresinin son iki âyetini düşünüyorum...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.